Yitik Şehir
Cumhuriyet döneminin parlayan yıldızı Ereğli dir.İktisadi Devlet Teşekkülü Sümer Dokuma sayesinde çok ilde olmayan yaşam standardı Ereğli de yakalanmış, 20 büyük İli arasında yer almamıza rağmen 1960 Yılından başlayarak insanlarımız göç etmeye başlamışlardır.Göç edenler ilk yıllarında Ereğli ile olan irtibatlarını korumuşlar ama yıllar içinde gözden ıraklaştıkları için gönüldende uzaklaşarak yabancı olmuşlardır. Bu durumun aksine Ereğlili olmanın erdemiyle yaşayan aslını inkar etmeyen onurlu insanlarımızda vardır bu gün bile bizlerle aynı duyguları paylaşmaktadırlar.Son yıllarda dışarıda yaşayan değerli kardeşlerimiz Ereğli den yazlık ev alarak yılın büyük bir kısmını burada geçirip ,Ereğli ye katkı sağlamaktadırlar ,Emekli Emniyet Müdürlerinden Rasim Aydın da bir ev alarak yılın büyük kısmını burada geçirip, dışarıda gelenlere örnek olarak onların Ereğli mize bakışını olumlu yönde etkilemektedirler.Değerli Belediye Başkanlarından Sayın Kenan Akpınar’ın vefatı büyük bir acıyla karşılanmıştır. Hemşerilerimiz büyük bir çoğunluğu cenaze törenine katılarak, Akpınar Ailesinin acısını paylaşmışlardır. Günü birlik olarak İstanbul’dan gece gelenler akşam üzeri geri döndüler. Bu abilerimizden biriside Agop Mıhcı’dır. Kendi ifadeleri ile yazıyorum: Biz rahmetli Sayın Kenan Akpınar dan devamlı iyilik gördük. Mezarlığımız çok kötü haldeydi, bir telefon açtık bugünkü halinde yapıp bizlere sahip çıktı. Ne zaman aradıysak her zaman yanımızda oldu diye kayını Bedros beyle anlattılar.Agop abimiz bu topraklarda doğmuş, gençliğinin en güzel yıllarını burada geçirmiş, burada evlenmiş daha sonra İstanbul’a göç etmiş kendi ifadesidir. Ben İstanbullu olamadım. Ereğliliyim demektedir. Ereğlimize özürlüler okulunun yapıldığını duyuyorler sıhhı tesisat ve elektrik malzemelerini, Ereğli’ye getirip yetkililere teslim ediyorlar. Ereğlilerin bir düğününde, cenazesinde, maçında, bir etkinliğinde veya bir bayramında Orhan Şefoğlunu, Ali Özbakır’ı, Agop abiyi, Bedros beyi daimi olarak görmek mümkün olmaktadır. Hastalığımızda veya sağlığımızda aramızda gördüğümüz bu abilerimiz sayesine Hasret giderip kaynaşmaktayız. Bu Hafta İstanbul’daki Ereğlili Abimizi Kaybettik. Pazartesi Günü Necdet Nurol’u ve Çarşamba günü Sait Kayış’ı defnettik. Yakınlarının acısını bütün Ereğliler adına paylaşıyor baş sağlığı diliyoruz. Allah geride kalanlara sabır ve ömür versin. Bu cenaze törenlerinden haberimiz bu abilerimiz sayesine oluyor. Sabahattin Sayın ve Osman Sümer Abimizde cenazeye katılarak Ereğlilerin kenetlenmesini sağladılar.Değerli dostum Menduh Ekici’nin Kadim Şehrin Çocukları adlı 20 bölümlük belgeselinin ilk bölümünü Agop Mıhcı ile yapmasının ne kadar doğru olduğunu görüyoruz. Bizleri kenetleyen bu iki dostuma şükranlarımı sunuyorum ellerine sağlık diyorum. 10 Mayıs 2014 Cumartesi günü Abdurrahim İlkokulu 1967 mezunları ve Ereğli Lisesi FEN A Talebelerinin 47 Yıllık Geciken buluşmaları olacak. Fransa’da yaşayan Dilek Koçak, Almanya’da Yaşayan Cevdet Hıncal ve İzmir’de Yaşayan Halit Kaynakcı 47 YIL SONRA Ereğlide bir araya gelelim diye telofon açtılar. Çoğunlukla 47 yıl birbirimizi görme arama ihtiyacı duymayan, duyarsızca yaşamış olan bizler, bu topraklardan niye bu kadar uzak kaldık. Ereğli’nin değerlerini kaybetmesine neden yardımcı olduk. Öğretmenlerimizi arayıp sormadık, Tahir Alp hocam bizleri tek tek arayarak bizlerin yapamadığını yaptılar. Buluştuğumuzda Sevincimi, hasretimi, hüznümü hangisini önce veya sonra yaşayacağız bilemiyorum. İnşallah bizim yaptığımız hatayı çocuklarımız yapmaz. Onlara ders olur kaynaşırlar, dostluklarını nesilden nesile aktarırlar. Anzaklar Dedelerinin mezarını 30 yıl sonra ziyaret edip dede Türkiye de ne işin vardı diye sordular biz 47 yıl sonra Ereğlide ne diyeceğiz?Değerli okurlar Biz Ereğlilerin temel özelliği çok çabuk kaybediyoruz ,maalesef çok zor kavuşuyoruz.Bu şehre yitik şehir demekle ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkıyor.