İnsan en başta kendini okumalı ve kendini tanımalı. Dünyada birçok insanın en büyük sorunu henüz kendisiyle tanışmamış olmasıdır. Ve dünyada bulunacak en büyük hazine insanın kendini bilmesi ve bulmasıdır. Nefsini bilen Rabbini bilir sözü de bu durumun en net ifadesidir. Ve ResulAllah Efendimize (S.A.V.) ilk inen ayet olan Oku ayeti de aslında bunu ifade ediyordu. Çünkü kendisine Oku ayeti geldiğinde okuyacağı ne bir kâğıt ne de bir kitap vardı. Sadece ve sadece koca bir kâinat ve bu kâinatın bir örneği olan insan yani Kendisi (S.A.V.) vardı.
Sadece İslami literatürde değil daha birçok dini ya da felsefi literatürde de kendini okumak ve bilmekle alakalı görüş ve sözler ön plandadır. İşte bu nedenle insanın en büyük yolculuğu kendisinedir.
Burada okumak nasıl olmalıdır ya da insan kendini nasıl okur? Aslında burada öne çıkan dört unsur vardır. İnsanın kendini bu dört boyutta ele almalı ve değerlendirmelidir. Bu boyutlar; Ruhsal boyut, duygusal boyut, zihinsel boyut ve fiziksel boyuttur. Ve bu boyutlar ne kadar ayrı ele alınsa da hepsi iç içe geçmiştir. Birinin ihmali diğerlerini de ihmal etmek anlamına gelir. Bu nedenle somutlaştırmak adına ayrı olarak ele alınsa da hepsi bir bütündür. Amaç ruhsal, duygusal, zihinsel ve fiziksel kaliteye ulaşmaktır. Kaliteli insan. İnsanı Kamil mertebesi. Mesela ruhsal ve duygusal kaliteye ulaşan bir insan güzel ahlaklı, vicdan ve merhamet sahibi aynı zamanda sevgi ve saygı dolu bir insandır. Bu insanın zihinsel dünyası da bu çerçevede olacağından fiziksel bedeni de bu zihinsel duruma göre hareket edecek ve sonuçta her anlamda kaliteli insan ortaya çıkacaktır. İşte insan kendini bu dört boyutta okumalıdır.
Kendini okumaktan kasıt aslında kendinin eksiklerinin farkına varıp buna göre bir çalışmanın ve gayretin içine girmektir. Bu bağlamda bazı insanlar tarafından safsata olarak görülen ve ciddiye alınmayan astroloji ilminden de faydalanmak gerekir. Astroloji ilmi burçların ve burçlarda olan insanların yukarıda bahsi geçen dört boyuttaki eksiklerini de bir nebze tanımlıyor. İşi sadece fal boyutunda değerlendirmemek gerekir. Şöyle düşünün; bugün bildiğiniz üzere radyo, televizyon ve internet gibi elektromanyetik sinyaller biz göremesek de tüm dünyada mevcut. İşte tıpkı bu sinyaller gibi gezegenlerinde yaydığı elektromanyetik sinyaller mevcut. İnsanların doğum anında da bu sinyaller insana etki ederek belli bir çerçeve çizer. Bu çerçeve onun burcunu ve bu burca ait özellikleri şekillendirir. Tabi yüzde yüz böyledir demek doğru olmaz ama bunun etkisi de hiç yoktur demekte gerçekçi değildir. Şunu da belirtmekte fayda var. Tüm güç ve kudret Allahındır. Biz kesinlikle yıldızlara ya da gezegenlere güç atfetmiyoruz. Ama unutulmamalıdır ki bu dünyada sebepler dünyasıdır. Bu bilinçte değerlendirip hareket edersek kendimizin sahip olduğu eksikleri de objektif şekilde okur ve bu eksikleri gidermek için çaba harcarsak işte o zaman kendimizi okumaya, nefsimizi bilmeye ve sonunda da Rabbimizi bilmeye başlarız.
İşi sadece burçlara endekselmek elbette yeterli değildir. Genetik faktörler, çevresel etkenler ve psikolojik durumlarda buna katkı sağlayacaktır. Tabi tüm bunlara vakıf olmak için okumak ve araştırmak gerekir. Kendimizi okumaya başlamak için de elde olan bulguları da okumak gerekir. Yapılacak her okuma kendimizi bilmek ve bulmak adına olmalıdır. Her okuma bu çerçevede yapılmalıdır.
Aslında kendini okumak, bilmek ve bulmaktaki amaç ise AŞKtır. Aşkı bulmak ve bilmek. Amaç bu.
Bu nedenle de Aşkın kitabı olan ve ilk önce okumamız gereken de Kurandır. Çünkü her şeyin yaratılış amacı Aşktır. Özellikle insanın. Her şey esmalardan(Allahın Güzel İsimlerinden) yaratılmıştır. İşte Yaratanın yaratılana, yaratılanın da Yaratan olana aşkıdır bu. Aşkı İlahi. Bunun farkına varanlara ne mutlu.
La İlahe İlla Allah bunu ifade eder aslında. Anlamı şudur bir manada: Allah Aşktır. Allahtan başka Aşk ve Aşık yoktur. Yarattıkları da hep Ona Aşıktır.
Kendini okumak, bilmek ve bulmakta şunu ifade eder: Aşktan Aşka Aşk ile varabilmektir.
ALLAH AŞKTIR, AŞK ALLAHADIR. OKUYANA, BİLENE BULANA NE MUTLU.
Gökmen UÇAK
Psikolojik Danışman-Yazar