Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve on ilimizde şiddetle hissedilen deprem felaketinin altıncı gününde, depremzede yurttaşlarımızı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK)na ait öğrenci yurtlarına yerleştirmek için ülkemizdeki tüm yükseköğretim kurumlarının kapatılması ve uzaktan eğitime geçilmesi kararı alınmıştır.
Bu kararla birlikte öğrenci yurtları evi olan; eğitimleri, stajları devam eden ve depremden etkilenen bölgeler dâhil olmak üzere diğer illerde de gidecek bir evleri ya da olanakları olmayan öğrencileri kovarcasına bu yurtları boşaltmak, çok büyük başka mağduriyetler yaratmaktadır.
Öğrencilere hiçbir şekilde eşyalarını almaları ve toplamaları için süre verilmeden yaşanılan bu süreç, zaten büyük acılar yaşayan halkımızda yeni yaralar açılmasına neden olacaktır.
Yurtlar öğrencilerin evidir! Halen deprem felaketinin ardından bölgeden gelecek iyi haberleri beklerken, depremzede yurttaşlarımız ve öğrencilerimiz için yüreğimiz yanarken ülkemizdeki tüm öğrencilerimizin mağdur edilmesi kabul edilemez!
Türkiye tek yürek olmuşken, ülkemizin depremden etkilenmeyen bölgelerindeki daha yüksek kapasiteli ve kullanışlı oteller, misafirhaneler, öğretmenevleri ya da kurum evleri dururken, birçok yurttaşımız sahip oldukları ya da oturdukları evlerin kapılarını depremzedelerimize açmışken öğrencilerin kaldığı yurtları boşaltmak ilk seçenek olamaz!
Dayanışma ve yardımlaşma içerisinde hep birlikte hareket etmemiz gereken bu günlerde verilen bu karar, ilk gözden çıkarılacak alanın eğitim olarak belirlendiğini göstermektedir. KYK yurtlarında kalan öğrencilerin içinde bulunduğu koşullar da göz ardı edilmektedir. Ailesinin yanına gidemeyen, ailesi ya da gidecek bir evi olmayan vb. bir sürü olumsuzlukla mücadele eden öğrenciler yok sayılmaktadır!
Şuna yürekten inanıyoruz ki, bu ülkedeki her bir gencimiz her türlü zorlu koşula ve imkânsızlıklara rağmen bugün depremzede yurttaşlarımıza yardım etmek ve onlara destek olmak için çalışmakta, var yok demeden onların yanlarında olmaktadır.
Eğitim hepimizi yine bir araya getirecek, birlikte olmamızı ve umudun yeşermesini sağlayacaktır. Laik ve bilimsel eğitimin sağlayacağı toplumsal gelişme ile afetlerin yıkıcı etkileri azaltılabilecektir.
Eğitimin sürdürülmesi, olağanüstü durumlarda yardıma ihtiyaç duyan bölgelerin rehabilitasyon sürecinde de büyük önem taşımaktadır.
KYK yurtları, hem şu anda yurtlarda kalan öğrenciler hem de depremzede öğrenciler için açılmalı ve çok büyük travmalar yaşayan bu öğrenciler için yurt şartları iyileştirilmelidir. Aynı zamanda depremzede öğrencilerimizin eğitimden kopmaması ve yüz yüze eğitimin sürdürülmesi adına başta barınma olmak üzere tüm sağlık, beslenme, ulaşım vb. ihtiyaçları karşılanmalıdır.
ÇYDD olarak öğrencilerimize yaratılan mağduriyeti asla kabul etmiyoruz, eğitimin ilk kısıtlama alanı olarak görülmesini toplumsal geleceğimiz için çok tehlikeli görüyoruz.
YARALARIMIZI SARMAYA ÇALIŞIRKEN YENİ YARALAR AÇILMAMALIDIR!