​NEZAKETSİZLİK


​NEZAKETSİZLİK

Ülkenin her toprağı düşman çizmeleriyle ezilirken, bağımsızlığa inanan büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bu eşsiz ülkeyi bizlere armağan etti. Türk halkı özgür, bağımsız, onurlu bir yaşam sürmesini istiyordu. Her sözünde bağımsızlığın ve özgürlüğün izlerini taşır.
Savaşı sadece düşmana karşı vermedi. İçerde düşmanlarla işbirlikçileri ve ayaklanan yobazlara karşı verdiği mücadele daha çetindir. Anzavur, Çerkez Ethem, Çopur Musa, Yozgat, Ayancıoğulları, Konya ayaklanmaları ile ordu mücadele etmek durumda bırakılmıştır.
Padişahın ölüm fermanı yayınlamış, İstanbul Hükümeti halkı Ankara da kurulan orduya karşı ayaklanma çağrıları yapıyor. Bu çetin şartlarda ülke kurtulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk düşmanı ülkeden atmakla bitmeyeceğini, cehalete karşı verilecek savaşın daha zor olduğunu biliyordu.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda ülkede sanayi adına 100 kişinin üzerinde çalışan işletme sayısı 155 adettir. Türkiye'nin yüklenmiş olduğu Osmanlı borçları tutarı faiziyle birlikte 107,5 milyon altın liradır. Okuma yazma oranı % 7'dir. “600 yıl boyunca” diye başlayan özlemle andıkları Osmanlıcılık özlemi çekenlerin ülkenin halini görmezden gelirler. Kadının sayılmadığı, borç batağına saplanmış, yabancıların boyunduruğunda ezilen, tüm gelirlerini yabancıların el koyduğu, Viyana Savaşı'ndan beri hep yenilmiş 30 Ağustos Büyük Taarruza kadar hücum edememiş bir ordusu dağıtılmış, Sevr Antlaşmasını imzalamış bir Osmanlı vardı.
Türkiye Cumhuriyeti kuran irade onun yaşaması için ülkenin kalkınması için iktisadi, eğitim ve kültür devrimini başlattılar. Her fabrika bir kale olarak görülen bir dönem başlamıştı. Köy Enstitüleriyle ülkenin en ücra köşelerine öğretmenler yetiştirilip gönderiliyordu. Yabancıların ellerindeki kurumlar devletleştiriliyordu. Her alınan kurumdan sonra halk bayram yapıyordu. Şimdi ise ne hikmetse satınca yapar oldu. Şeker fabrikalı başta olmak üzere, Sümerbank bez fabrikaları, Eti maden işletmeleri, Bankalar, kâğıt fabrikaları, limanlar, demir çelik fabrikası, çimento fabrikaları, elektrik üretim tesisleri, barajlar, süt farikaları, uçak fabrikası saymakla bitmeyecek fabrikaları CHP önderliğinde bu yoksul insanlar yaptı. CHP iradesi işte budur.
Ülkeyi muasır medeniyet seviyesine çıkarmak için var güçleri ile mücadele eden, ülkesinin çıkarlarını düşünen inanmış insanlardı.
AKP Hükümeti 12 yıldır ülkeyi yönetiyor. Yoksulluk, yolsuzluk, yasakları kaldırmak vaadiyle iktidara geldiler. Yoksulluk artmasını dağıtılan sosyal yardımların çoğalması, çöp kutularından insanların ekmeğini araması yoksulluğun göstergesidir.
Yolsuzlukta ise devletin en üstünde paraları sıfırlamakla görevliler var. Bakan çocuklarının yatak odalarında 7 tane para kasası ve para sayma makineleri var. Okul parası bulamayan başbakan çocuğunun 6 tane İsrail'e yük taşıyan gemicikleriniz oldu. Ayakkabı kutularında milyon dolarların saklandığı bürokratlarınız oldu. İranlı iş adamının ayağına paspas olan, 700 bin TL'ye kol saati hediye alan bakanlarınız oldu. “Bakara makara” diye dinimizle alay eden, çikolata kutuları içerisinde bayram harçlığı alan bakanlarınız oldu. Şehit haberleri vermeyen yandaş basınınız oldu. Suriye sınırı kevgire dönerken Emevi Camisinde cuma namazı kılmak isteyen öngörüsü yüksek başbakanlarınız oldu. Saman ithal eden tarımınız oldu. Sata sata bitiremediğiniz fabrikalarımız enkaz oldu. Yabancıya toprak satmak için yasa çıkaran milletvekilleriniz oldu. Ne istedilerse verdiğiniz paralel yürüdüğünüz, paralel düşmanlarınız oldu. Sizden olmayan Ergenekoncu, Balyozcu oldu. Askerler düşmanınız Kandil yoldaşınız oldu. Anayasayı takmayan devlet anlayışınız oldu. Mahkeme kararlarını görmeyen gözleriniz oldu. Milletin anasın küfreden işadamlarınız oldu. Gözleri yeşil dolardan başka görmeyen siyasileriniz oldu. Kömür dağıtmaya koşan valileriniz oldu. Her yıl eğitim sistemini değiştiren yasalarınız oldu. Soma da 301 canı yok eden özelleştirmeleriniz oldu. Her yıl şeker şurubu kotası artıran bakanlar kurulunuz oldu. Hukuk adına hukuksuzluk yapan hâkimleriniz oldu. Hırsızı yakalayan polisleri, yakalayan polisleriniz oldu. Savcıları tutuklatan, savcılarınız oldu. 12 yıldır yapımı bitmeyen yollarınız oldu. Ülkeyi ayrıştıran söylemleriniz oldu. Ne olduğunu bilmediğiniz açılımlarınız oldu. İç ve dış borçta, örtülü ödenekte rekor kıran ekonominiz oldu. İşsizler ordusu kurmada birinci oldunuz. Ülkeyi getirdiğiniz yer belli. İnternete düşen telefon görüşmelerinde her şey ortay dökülmüş kişi Cumhurbaşkanı olacak CHP'den de ona saygı duyulması beklenecek öyle mi?
Ülkeyi soyan ve soyduranlara nerede nezaket gösterilir gösterebilir misin? Nezaketsizliği, kabalığı, kindarlığı, siyasi tavır olarak benimseyip kullanacaksınız, bizden de nezaket bekleyeceksiniz Sayın Evren Nas. Cehape zihniyeti diye her yerde suçlayacaksınız, yuhalatacaksınız, sonra CHP den saygı bekleyeceksiniz. Ülkenin psikolojisinin nasıl bozulduğunu siz iyi bilirsiniz. Her gün öldürülen kadın cinayetlerinin sorumlusu kim siz iyi bilirsiniz. Bir zahmet sağlık bakanlığına sorun bir yılda kaç kutu anti depresyon ilacı satıldığına bakmanızı öneririm. Onurlu Türk subaylarını hapse attınız gururuna yediremeyen askerlerimizi intihara süreklerken sizlerin psikolojinizin ne kadar güçlü olduğunu gösterdiniz. Son günlerde şehit olan polis ve askerlerimizi görmezden gelmeniz sizin ne kadar sağlıklı bir siyaset yaptığınızı gösteriyor, tebrik ediyorum sizleri. Soma'da yakınlarını kaybedenleri döverek ne kadar sağlam iradeniz olduğunu Dünya'ya ilan ettiniz.
Nezaketin ölçüsünü ve kime nasıl davranacağımızı biz biliriz.
FATİH SAN
CHP EREĞLİ İLÇE BAŞKANI