Ereğli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Yalçın Bozkır, trafik kazalarında sürücülerin başlıca kusurunun hız kaynaklı olduğunu belirtti.
Bozkır, yaptığı açıklamada, Türkiye'de milyonlarca motorlu araç ve milyonlarca sürücü belgeli kişi bulunduğunu ifade etti.
Sürücü kusurlarında daha önceki yıllara göre iyileşme olduğunu dile getiren Bozkır, "Son yıllardaki kaza azalmalarını olumlu olarak değerlendiriyorum ama yeterli değil. Sürücüler, özellikle hız yapmayı kazanç sayıyor. Dolayısıyla hızdan kaynaklanan çarpmalar, devrilmeler veya kaymalar meydana gelmeye devam ediyor. Diğer yandan sürücüler, otobanları veya bölünmüş çok şeritli yolları kullanmada tedbirsiz ve bilinçsiz davranmayı sürdürüyor." dedi.
"Şehir içerisindeki hız sınırına mutlaka uyulmalı"
Başkan Bozkır, kent içindeki maksimum hız sınırının ana yollarda, bulvarlarda ve caddelerde saatte ne kadar olması gerektiğinin levhalar ile gösterildiğini hatırlatarak, "Sokaklarda ise daha düşük hız sınırı uygulanmakta. Ancak sürücülerimiz, sokaklarda 60-70 kilometre hızla gidiyor. Halbuki burada limit 30 kilometre. Sürücülerin, can güvenliğini düşünerek şehir içerisindeki hız sınırına mutlaka uymalarını istiyoruz." diye konuştu.
Emniyet kemerinin önemine de değinen Bozkır, sürücülerin özellikle şehir içinde, emniyet kemeri takmamaktan yana tavır gösterdiklerini söyledi.
Başkan Bozkır, sürücülerin yaya ve okul geçitlerinde yayaya saygı göstermelerinin ve ilk geçiş hakkını yayaya vermelerinin zorunlu olduğunun altını çizerek, "Bu durumda para cezası uygulanıyor ancak bu caydırıcı olmuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yayalar karşıya geçerken acele ediyor
Bozkır, yaya kusurlarının ise genellikle yolun karşısına geçişlerden kaynaklandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Kent hayatının yoğunluğundan kaynaklı, karşıdan karşıya geçerken acele etme, sağa ve sola bakmama gibi davranışlar yayalarda devam ediyor. Yayalara bu noktada uyarımız, 'Karşıdan karşıya geçerken önce sola, sonra sağa, bir daha solunuza bakın.' şeklinde olur. Ayrıca yaya veya öğrenci geçitlerinden geçin. Yaya geçidi yok ise alt ya da üst geçitleri kullanın."
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) kara yolu trafik kaza istatistiklerinde yaya kusuru olarak belirtilen yüzdelik dilim oranının yüksek olduğunu ifade eden Boskır, "Bu oranın düşmesi lazım. Yaya kusurlarından kaynaklanan ölümler, yaralanmalar var. Ayrıca tazminat davaları mahkemelerde çok uzun sürüyor. Sonuç olarak aileler, çocuklarını, eşlerini kaybediyor, mağdur oluyorlar. Bu mağduriyetler, toplumsal anlamda ailelerde hem ekonomik hem de psikolojik travmalar yaratıyor." dedi.
Bozkır, yolcu kusurlarının ise genellikle araçlara binerken ve inerken meydana geldiğine dikkati çekerek, "Araçların kapıları tam kapanmadan binmeye veya inmeye çalışmak, istenmeyen kazaların olmasına sebebiyet veriyor. Yolcu kusurları, Türkiye'de bir hayli dikkatimizi çekiyor. Bu nedenle yolcuların, araçların kapıları tam açılmadan inme veya binme yapmamaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Kazaların 4'te 3'ü kent içinde meydana geliyor"
Şehirler arası yollarda korucuyu bariyerlerin artırılması gerektiğini de dile getiren Bozkır, yol kaynaklı kusurlara ilişkin de şu değerlendirmeleri yaptı:
"Tehlikeli virajların daha çok ışıklandırılması, reflektörle gece ve gündüz donatılması lazım. Hız limitlerinin daha iyi bir şekilde ayarlanması gerekiyor ki, sürücülerimiz o hızlara uyabilsin. Örneğin, bazı yerlerde 90 kilometre hız limitini gösteren levha konulmuş ama orada 60 ile gitmek bile çok tehlikeli olabiliyor. Şehirler arası yollarda yatay ve dikey işaretlerin yerinde olması da lazım." Dedi.
Bozkır, trafik kazalarının en fazla kent içinde yaşandığını da dile getirerek, şunları kaydetti:
"Kazaların toplamının 4'te 3'ü kent içinde meydana geliyor. Bu noktada kent içerisinde belediyelerin, mutlaka vatandaşların bilinçlenmesini sağlayacak yatay ve dikey işaretlemeleri yapması lazım. Yollardaki çukurların tamir edilmesi, işaretlemelerin zamanında konması, ihtiyaç olan yerlerde yaya geçitlerinin yapılması gerekiyor. Belediyelerin bilhassa rampa çıkan yolları temizlemesi, ana yolları daima açık tutması lazım. Yol yapım, bakım tamirlerinin uzun süre devam etmemesi de önemli." İfadelerini kullandı.