Sosyal medya üzerinden gazetecilik yapan Mesut Şahin Ereğlinin Kutören mahallesinde yaşanan bir olayı gündemine almış:
Kutören Mahallesinde, içerisine ev ve müştemilatlarını da alan dairesel bir çatlama var. Kendi imkanlarımızla ölçebildiğimiz derinlik 1.5 metreden fazla. AFAD'ın gelip zemin etüdü yapmasını bekliyoruz ama ölçüm yapan makine dışarıdan bir şirketten kiralanacağı için gecikiyor. Her an çökme tehlikesi olan bu durumla ilgili vatandaşa net birşey söylenmiyor. Diyeceksiniz ki, çıksınlar ordan... yüz yıldan fazladır ata yurdu. Çıkalım demekle çıkılmaz... Hadi çıksınlar oradan diyelim. Nereye çıksınlar? Rasgele hazine arazisine çıkamazlar. Meraya da çıkamazlar. Mülke hiç çıkamazlar...
Merak ettiğim konu şu:
-Sürekli deprem bölgesi olan, sürekli jeolojik hareketlerin meydana geldiği ülkemizde özel şirketlerin elinde olan ölçüm makinesi devletin elinde, AFAD'ın elinde neden yok? Her ölçümde, her jeolojik harekette dışardan kiralama yapılan bedelle makine satın alınamaz mı?
İkinci sorum, Türkiye'nin her şehrinde jeoloji mühendisleri odası var. Bu odalar, bu gibi işleri de halledemeyecekse, ne için varlar. Tüm varlık sebepleri üye çıkarlarını korumak mı?
Aklıma takılan üçüncü soru, acaba, depremlerde de müdahalede yetersiz kalınması, ilgili kurumlarımızın elinde teknik imkan olmadığından mı kaynaklı?
Koskoca memlekette, şu işi hızlandıralım diyecek kurum yok mu hiç? Herkes topu birbirine atıyor, herkes bekleyeceğiz diyor. Neyi bekleyeceğiz? AFAD'ı. AFAD ne zaman gelecek? cihaz bulursa gelecek. Ne zaman bulacak? Belirsiz...
#AFAD #AFADKonya #Jeoloji #Obruk #obrukoluşumu #çöküntü #faykırığı