Dünya olağanüstü zamanlar yaşıyor... Gündem hiçte yeni değil aslında... Gelişerek kaldığı yerden devam ediyor.
Siyonizmin ve Emparyalizmin kol kola girdiği bu zamanda masum sivil halka yapılan katliamlar kabul edilemez, etmemiz de mümkün değil…
Savaşında bir ahlakı vardır. Bomba nerden gelirse gelsin adı katliamdır savaş suçudur.
Hamas ve vb örgütler gerçek samimi müslümanları dolayısıyla İslam dinini nasıl temsil etmiyorsa,
İsrailinde gerçek samimi Yahudileri temsil etmediğini söyleyebiliriz
Maalesef savaşların temelini geçmişte olduğu gibi bugün de dinler üzerinden insanın bitmez tükenmez iştahları oluşturuyor.
Olan masum sivil halka başta çocuklara oluyor, kan ve gözyaşı …
Bölge ülkelerin ve halkların geleceği açısından dolayısıyla Dünya barışı için analizimizi nasıl yapmalı ve stratejimizi nasıl cizmemiz gerekir ki Dünya barışına ve Türk devletlerinin geleceğine zarar gelmesin?
İsrail devletinin dünya üzerinde ki Ortadoğuda hedef ve gayeleri Dicle Fırat ekseninde büyük İsrail devleti emeli bölge ülkeleri açısında büyük bir tehdit oluşturuyor ki en büyük zararı Türkiye göreceği aşikardır
Radikal İslamcı örgüler yine bölge ülkelerin ve halkların geleceğini tehlikeye atıyor ve İsrailin emellerine hizmet ediyor, ateşe yakıt taşıyor.
Maalesef ki... bilinçsizce belki de bilerek
Ülkemizde de Hamas vb örgütlerin gerçeği yansıtmayan bu örgütlerin ortaya koyduğu, din Müslüman portresine karşı İsrail tarafında yer alan bir kesim var
İsrailin uyguladığı devlet terörüne karşı da bu tür örgütleri destekleyen bir başka kesim...
Biz neden taraf olalım ki... Tarafımız dünya barışı ve Türk ve bölge halkaların huzuru yönünde olmalı
Biz koskoca Türk Dünyası.... Dünya ya Türk medeniyetini adaletini hâkim kılma amacında ve isteğinde olan büyük Türk Milleti, barışın tarafında olmak zorunda.
Taraftan kastımız kan döken tarafların yanında olmamak kastımız, Masum sivil halkın barışın tarafında olmamız sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır
Bölge ve dünya barışı için.. Ne Filistin ve illegal örgütleri ne İsrail devletine, Türkiye ve bölge ülkeleri açısında taraf olunmaması ne kadar önemli ise, sorunun ve tarafların serbest bırakılmayacak kadarda stratejik bir önem taşıdığı anlaşılması gerekir.
Bu büyük sorun çözülmezse bölge ülkeleri ve en başta Türkiye zarar görecektir.
Bu noktada Atatürk ve Cumhuriyeti fikri ve izlediği tüm iç ve dış politikaların bu gün içinde ne kadar doğru ve isabetli bir politika olduğu gerçeğini bir kez daha perçinlemiştir.
Cumhuriyet fikrinin ve Atatürk ün hedeflerinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu şu kan gölüne dönmüş dünya da daha iyi anlıyoruz.
Atatürkü sadece
29 Ekimlerde
23 Nisanlar da
19 Mayıslarda vb. günlerde anıtlara çelenk koyarak değil onu ve düşüncelerini anlayarak tatbik ederek bu doğrultuda nesiller yetiştirerek eğitimden kalkınmaya kadar yol çizmemiz gerekmiyor mu?
Eğer Türk medeniyetini ve adaletini dünya ya hâkim kılmak istiyorsak önce kendi içimizde kendi medeniyetimizi kurmamız gerekmez mı?
Zafer Partisi Ereğli ilçe Başkanı