Ayrancı Kale köyü muhtarı Sami Delen yıkılan hayalleri üzerine bir yazı kaleme aldı
Kendisi gibi çiftçi olanların ortak sorununu dile getiren Kale köyü muhtarı Sami Delenin sitem dolu yazısı şöyle:
Bir harman sezonu biterken yeni bir ekim sezonuna giriyoruz...
Toprağa tohum atarken bir çiftçi hep hayal eder, ektiği o başağın en iyisini üretmeyi.
Güneş'e karşı baktığında
Büyüyüp rüzgarla dalgalandığını
Kuru toprağın yeşerdiğini,
Tohumun filizlendiğini,
Diz boyuna, bel boyuna geldiğini....
Koca biçerdöverin o tarlada yavaşladığını....
Evladı gibidir ektiği mahsulü.
Boğazından kısar en iyi tohumu alır,
Sosyal hayatından vaz geçer iyi gübreyi alır,
Sağlığından vaz geçer en iyi ilacı alır. En iyi beslemeyi yapmaya çalışır ektiği her mahsul için....
Başında şapka ayağında çizme bir ömür verir o tarlaya...
Herkes kazandığı parayı sorar ama harcadığı ömre kimse bakmaz.
Gecesi yoktur gündüzü yoktur.
Hafta sonu tatili hiç arama.....
Tek bir gerçek vardır onun için
O da topraktır....
Hayallerini ekmiştir çiftçi, kimi attığı tohumla evini yapmayı, kimi çocuğunu okutmayı, kimi araba almayı, kimi kimi kimi...... Diye uzar gider....
Hep hayal eder biçerdöver tarlaya girene kadar....
Hep en iyisini yapmaya çalışır....
Ama gün gelir harman olur. ...
Arpa eker olmaz...
Derki buğdaydan kazanırız...
Buğday biçer
Olmayınca pancar dan kazanırız,
Pancar olmayınca
Mısırdan kazanırız der...
Her zaman en iyisini yapmaya çalışsa da olmayınca ne devletini suçlar nede isyan eder. Nasibimiz buymuş der bir daha ki harmana atar hayallerini ve ümitlerini...
Çünkü bilir atalarının neliklerle bu tarlayı aldığnı.. Ne emeklerle bu güne geldiğini....
Bazen kızar kendi kendine,
Çek git,. Kim yaparsa yapsın bu işleri der. Ömrümüz bitti, başka iş yapalım der ama dilde kalır bu söylem. Bilir ki bu yaştan sonra yapabileceği başka bir iş yoktur. Ta çocuklukta yakalanmıştır bu hastalığa. Kopmak kolay değildir topraktan.
Dedim ya hep hayal eder çiftçi....
Olmayınca da bir daha ki harmanı hayal eder diye...
Sanırım artık hayalde edemeyecek...
Aşağıda ki tabloda Konya Ticaret borsasının bu gün işlem gören ürünleri ve fiyatları yazmakta...
Fasulye hariç Anadolu'da yetişin ana ürünlerin kg fiyatı ile neredeyse hiç bir kafeteryada bir bardak çay içilmiyor.
Bu gerçekten çok acı.
Artık hayalim sadece şu:
Bir gün gelirde ürettiğimiz ürüne maliyetlerimizi yansitıp, üzerine kar marjımızı koyup benim malımın, ederi bu diyerek fiyatını kendim belirleyerek satmak.
Girdilerin ve maliyetlerin neredeyse %100 yakın yükseldiği bu küresel kriz ortamında sattığımız veya satacağımız ürünlerin fiyatlarının% 5 -10 artması gerçekten üzücü. Daha da üzücü olan zararına bile olsa ürünü satacak yer dahi bulamıyor olmak.
Pandemi sürecinde gördük ki dünyada en önemli zincir gıda zinciri...
Değerli yetkililer...
Değerli siyasiler...
Değerli oda başkanları...
Değerli yöneticiler...
Bizler vatanına milletine ve devletine bağlı anadolu evlatlarıyız. Bizler hayallerimizi kaybetmek üzereyiz...
Tarımda yanlış giden birşeyler değil çok şeyler var.
Bizler buna keza bu ülke için üretmeye devam ederken
Sizler hayallerimizi yıkmayın. Tarım ne A partisi ne B partisi sorunudur. Tarım ülke sorunudur. Umarım en kısa zamanda kanayan yaramıza bir şifa derdimize derman olacak çözümler bulunur.
Bizim hayallerimiz yıkılır ise yarın o tencerede pişirdiklerinizi sizler hayal etmek zorunda kalırsınız.
Allah'a emanet olun....