De ki: Kur'an, inananlar için bir yol gösterici ve bir şifadır.
(Fussilet Suresi 44)
Evet, Kuran inananlar için yol gösterici ve şifadır. Fakat bu ayet ekseninde nasıl şifadır konusu insanın aklına gelebilir. Kuran nasıl şifa olur veya olmaktadır? İşte Kurandan ayetleri, sureleri okuyalım bunları üfleyelim sonra da şifa olsun yok yok öyle değil. O üfürükçülük tabir edilen bir durumdur ve imanın gitmesine sebep olacak bir haldir. Evet, bu iş böyle değildir. Ha bunun yeri yok mudur derseniz vardır. Fakat bu bir ilimdir ve ehli tarafından bilinir. Bunu şöyle izah edelim; eğer ayetlerden kelimelere, kelimelerden harflere gidilirse her harfin karşılık geldiği ses, bir frekansa titreşime sahiptir. Ve her frekansın bedene ve ruha bir etkisi vardır. Kabaca şöyle örnekleyelim: Acıklı bir türkü dinlerseniz bir anda ruh haliniz değişir ve bedeninize de bu etki eder. Hem bedenen hem ruhen olumsuz bir durum içinde olursunuz. Ama oyun havası dinlerseniz de tam tersi hem ruhen hem de bedenen bir anda enerjiniz yükselir. İşte sesin ve sesteki titreşimin insan vücuduna etkisi çok fazladır. Ama tekrar altını çiziyorum bu ilimdir ve ehli tarafından bilinir. Üfürükçülük değildir.
Gelelim Kuran nasıl şifa olmaktadır kısmına: Bilindiği üzere Allah, Kuranı okuyup anlayıp hayatımıza uygulamamız için göndermiştir. İşte müminler Kuranı okuyup anlayıp hayatlarına uygularlarsa, hem bedeni, hem ruhi, hem toplumsal hem ekonomik olarak şifa bulacaklardır. Çünkü Allah Kuranda bahsedilen hususlarda ne yapılırsa insanın ve toplumun hayrına olur, ne yapılırsa zararına olur bildirmiştir. Mesela ekonomik sıkıntıların ortaya çıkmaması ve bunun toplumsal bir sorun haline gelmemesi için sadaka ve zekât verilmesi istenmiştir. Ayrıca velayet sistemi vardır. Her mümin birbirini korumak ve kollamakla görevlidir. Yine toplumda birlik olma bilinci için dağılıp ayrılmayın diye Allah bildirmiştir.
İçkinin, zinanın, kumarın, hırsızlığın, dedikodunun ve bunlar gibi birçok durumun Kuran da yasak edilmesinin sebebi işte hem bireysel hem de toplumsal olarak şifanın yani sağlığın ve dengenin korunması içindir. Bir insanın hasta olmaması için uzmanın veya doktorun tavsiyesine uyması gerekir. İşte bizi Yaratan da bize diyor ki : Yaratan yarattığını bilmez mi? Bildiği için de bize neyin iyi neyin kötü geleceğini Şifa olan kitapta açıklamış. Önemli olan hasta olmamak olduktan sonra iyileşmek biraz zorlayıcı olabiliyor.
Aslında Kuran bir nevi önleyici tıp hizmeti vermiş oluyor. Bireysel ve toplumsal bazda ortaya çıkacak sorunları daha başlamadan bitirmek için emir ve yasakları ortaya koyuyor.
Hal böyle olunca, Kurana göre hayat yaşayan insan hem bireysel hem de toplumsal olarak sağlıklı ve dengeli oluyor.
Sonuç olarak Kuran bireysel ve toplumsal olarak ( ki ekonomik, sosyal, kültürel, psikolojik vb. tüm etkenleri kapsayıcı) şifadır. Allahın Kuranda yapın dediklerini yapmak ve yapmayın dediklerinden uzak durmak bireye ve topluma denge ve sağlık verir. Dengesi ve sağlığı yerinde olan toplumlardan da ahlaka ve insanlığa aykırı bir şeyin ortaya çıkması mümkün değildir. Çünkü Kurana göre hayat yaşayan toplumlarda merhamet ve hürmet olur. Merhamet ve hürmet ise toplumda zenginle fakir, genç ile ihtiyar arasında adaleti tesis eder. Bu tesislik her anlamdadır. Ve adaletten muhabbet ortaya çıkar. Muhabbet olan bir toplumunda hiçbir anlamda sorun yaşaması mümkün değildir.
Bu nedenle bugün hem bireysel hem toplumsal olarak şikâyetçi olduğumuz her konunun şifası Kurandadır. Kuranı okuyan, anlayan ve hayatına uygulayan birey ve toplumlar şifalı ve dengeli toplumlardır.
Allah hepimizi Kuranı okuyan, anlayan ve hayatına uygulayan, merhameti, hürmeti ve muhabbeti olan bireyler yapsın İnşaAllah.
Gökmen UÇAK
Psikolojik Danışman-Yazar