​Ereğli Dersaneleri AKP Hükümetine Tepki Gösterdi


​Ereğli Dersaneleri AKP Hükümetine Tepki Gösterdi

DERSHANELER EĞİTİM SİSTEMİMİZİN BİR PARÇASIDIR.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, taslak çalışmasının varlığını doğrulayarak amacını, “Ülkemiz’de özel sektörün eğitim alanında daha etkin biçimde yer alması ve okul dışı alternatif programlar uygulayan kurumlara bağımlılığın ortadan kaldırılmasıdır” şeklinde açıkladı.

Sayın Başbakan da katıldığı bir televizyonda; bu konuda kararlı olduklarını ve işlemin ilk bakanlar kurulunda sonuçlandıracağını söyledi.

Uzun süredir konuşulan bu konuda, böyle bir kapatma birçok açıdan endişe vericidir.

Tasarının aynıyla hâyata geçmesi halinde, eğitimde fırsat eşitliği ortadan kalkacağı gibi, hür teşebbüse kanun yoluyla yasak getirilmesi gibi serbest piyasanın esası ile tamamıyla zıt yönde bir adım da atılmış olacaktır.

Ülkemiz’de eğitim standardı maalesef her okulda ve her bölgede aynı değil.

Taşradaki bir öğretim kurumu ile büyükşehirdeki bir eğitim kurumu aynı eğitim standartlarına sahip değildir. Buna öğretmen yetersizliklerini de eklediğinizde sorun oldukça karmaşık bir hal almaktadır.

O halde özel dershaneleri kapatmak, eğitim sistemimizdeki hangi problemin çözümü olacaktır.

Dershanelerin amacı öğrencileri sınavlara hazırlamak, ara sınıflarda da destek ihtiyacı olan öğrencilere gerekli öğretim desteğini sunmaktan ibarettir.

Böyle bir amacın kime ne gibi bir zararı dokunuyor anlamakta güçlük çekiyoruz.

Böyle bir girişimi eğitim reformu gibi lanse etmek, insan aklıyla alay etmek olur.

Dershaneleri kapatmak, serbest ekonominin en temel prensibi teşebbüs hürriyetini de yok etmek olur.

Sağlığa zararlı sigara ve alkol üretimi-satışı yasaklanamıyorken, birahane, kahvehane ve kumarhane gibi ticari kurumlar ve hatta gençliğe darbe vuran muzır yayınlar bile yasaklanamıyorken, gençliğe en büyük faydayı sağlayan, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olan, onun izniyle açılan ve denetlenen bu kurumlarda; hangi olumsuz durumlar ortaya çıktı ki, bu gün kapatılmayla karşı karşıya bırakıldı. Bu nedenle Özel dershaneleri yasa zoruyla kapatmak vicdana ve akla sığmaz.

Hem kontenjan imkânları hem de eğitim kalitesi ve soru türü olarak takviye eğitime ihtiyacı kaldırmak, bu yolla özel dershanelere ihtiyacı sıfırlamak, kapanarak yok olmalarını sağlamak başka bir şey, yasayla bu kurumlan yasaklamak ve takviye eğitime ihtiyaç duyan bireylerin iradesine engel koymak başka bir şeydir.

İlki demokratik bir çözümleme, İkincisi ise serbest piyasa ekonomisi uygulamalarında ve demokrasilerde rastlanması mümkün olmayan bir uygulamadır.

Nitekim ABD, Avrupa, Japonya, Güney Kore gibi eğitim standardı ve kalitenin okullar arası dağılımı açısından Türkiyenin çok çok önünde olan ülkeler bile, takviye eğitimin önünü kapatmamıştır.

Türkiye’de böyle bir yasağı devreye sokmanın anlaşılır bir tarafı da bulunmamaktadır...

Üniversiteler her halükarda, tıp, hukuk ve mühendislik gibi çokça rağbet edilen bölümlere öğrenci alabilmek için bir eleme ve derecelendirmeye ihtiyaç duyacaktır.

Bu durumda, özel okulda okuyan öğrencilerin notları devlet okullarında okuyanlardan yüksek olacak, yine maddi durumu yüksek olanların da özel ders takviyesi alarak bu imkânı olmayanlara fark atmaları mümkün olacaktır.

Bu da iyi bölümlerin maddi durumu olanlar tarafından doldurulması sonucunu doğuracak, seçkinler sınıfı oluşmasına neden olacaktır...

Bir yıl özel dershane parasını ödeyemedikleri iddia edilen kesimlerin, 4 yıl özel okul eğitimi almaları da mümkün olmayacağına göre, sistem geniş halk kitlesinin aleyhine çarpık bir hal alacaktır.

Yapılan açıklamalarda dershane ücretlerinin birkaç büyükşehirin dışında öyle uçuk rakamlarda ifade etmediği ortadayken, Türkiye genelinde ortalama 1.400 TL.’dir. KDV’si, gelir vergisi,kurumlar vergisi stopajı devlet tarafından alınmakta olan bu ücretin neresinde rant vardır.

Anadolu insanının eğitim fırsatlarını 1940’lı yıllara döndürmenin kime ne faydası olabilir?.. Toplumu ve tabanı küstürmek, olsa olsa iktidara zarar verir.

Sonuç olarak, özel dershaneleri yasa ile kapatmak fikri Türkiye’nin mevcut şartlarına, serbest piyasa ve demokrasinin teşebbüs hürriyetine aykırıdır.

İyisi mi bürokratlar tarafından 28 Şubat’ın “siyaset mühendisleri” gibi sosyal ve siyasal gerçeklikten uzak hazırlanan bu tasarıyı rafa kaldırıp, halka inerek, şeffaflık içerisinde kamuoyunda tartışıldıktan sonra gerçekçi ve aklıselim bir adım atmak bizce daha doğru bir yol olacaktır.

Final Dergisi Dershanesi Ferhan ERDOĞDU

Zafer Dershanesi Mustafa SONGURTEKİN

Sabah Dershanesi Mustafa TUNÇEL

İvriz Dershanesi Namık KOÇ

Mavikoza Dershanesi Kadir TORUN

Kariyer Dershanesi Yalçın AKKAYA