Hastanelerin çocuk psikiyatrisi bölümlerinde randevu alınamıyor. Neden biliyor musunuz? Dolmuş hasta kontenjanları. Aileler, çocukları tam da ergenliğe geçtiği dönemde, kendi içlerinde duygu karmaşası yaşarken, bireysel kimlik kazanırken, 7 saat dersin üstüne, 3 saat kursa yollayıp, yani kabataslak günde minimum 12 saat derse boğup, yetinmeyip hafta sonu (parası olmayanlar ya da bizim gibi özel derse ideolojik olarak karşı olanlar hariç) etütlere, özel derslere boğup sınav stresinde boğduğu için.
Neredeyse terapi almayan, hap almayan çocuk kalmayacak. Aksaray'daki o cahil ailelerin o çocuklara gösterdiği tepkide de aynı neden var. Ne diyor onlar: "Çocuklarımızın geleceği bitiyor." Çünkü gelecek diye kafalarına kazınan şey o tekrarı olmayan LGS illeti. O sınavla ilgili olarak dünyanın sonu gibi bir algı içindeler. Çocuğumu o "nitelikli" okullara atayım kaygısı. Yüzde bilmem kaça sokayım derdi. Velisiyle, öğretmeniyle ,böyle bir keşmekeşin içinde boğuşuyoruz.
O dert, o rekabet hırsı insanları da insanlıktan çıkarıyor.Veliler,Öğretmenler,okul idarecileri akademik başarı için yapmadık baskı kalmıyor.Haftalik 1500 soru çözülecek,hiç bir aktivite yer alınmayacak vb. Çocuğa rekabeti değil paylaşımı öğretecektik hani? Okul bu değil miydi? Arkadaşlık, diğerkamlık değil miydi? Birinci sınıfta öğrendikleri ilk cümle "Ela,Lale el ele" değil miydi? Ne oldu o el ele duruşa?
Rekabet yayın evlerinizde hırslandırdı kim daha zor açık uçlu yeni nesil soru hazırlaya bilir yarışına giriştiler. Velilerimiz 1-2-3 derken 5-6 yardımcı kaynakla evlere koştular.Deneme sınavlarından perişan çıkan çocuklar öğretmenlerine koştu soruları çözdürmek için öğretmenler bile bir soru için 10-15 dk zaman harcadı. Çocuk çocukluğunu yaşayamayadı.Veliler anne babalığı .Öğretmen öğretmenliğini yaşayamadı.Hırs yarış aldı başını gitti.
Oysaki sınavla öğrenci alan okulların sayısını yüzde doksanları geçen oranda azaltıp mahalle okulu mantığına geçerken ne deniyordu: "Herkes evine yakın okula gidecek, mutlu olacak" Oldu mu? Olmadı.
Daha da bilendi, hırslandı aileler,öğretmenler,idareciler. Az buçuk bir puanla da gidebileceği yüzlerce okul varken artık bu sayı onlara indi. Hırs ve rekabet katmerlendi. Stres daha da arttı. Parası olan mantar gibi çoğalan özel okullara gitti, gidemeyen ağladı, kazanan da mutlu olmadı. Gidin bakın o okullara...Gözünü başarı hırsı bürümüş, empatiden bihaber, gülmeyen yüzleriyle bir sürü "sınav kazanmış" çocuk.
Aileler o hırsı çocuklara da bulaştırdılar. Özel ders vericiler avuçlarını ovuşturdular. Geldiğimiz noktada sonuç ne? Mutluluk ve insani değerler yerine sadece sınav başarısına odaklı testkolik çocuklar, okul puanlarından başka muhabbet bilmeyen LGS anneleri, tıka basa dolu psikiyatri servisleri, depresif davranışlar ve hatta intiharlar...Normal değil bunlar. Hatta travmatik bir durum.
Birileri bunlardan sonuçlar çıkarmalı. Kim nereye neşter vuracaksa vurmalı. Birileri bu konuyla ilgili bir çalıştay yaparsa hem veli, hem öğretmen, hem sendikacı olarak söylemek istediğim çok şey var. Sığmıyor buraya. Bende de bir veli olarak gelecek sene 8. Sınıf olacak kızımdan dolayı şimdiden o stresi nasıl yeneceğimizin stresi içindeyiz. Yaşadıklarımızı bir daha yaşamak istemiyoruz. Yaşayan bilir ve biliyorum ki tek değilim
Anadolu Eğitin Sendikası Ereğli İlçe Başkanı