​Eş Giderse, Dam Çöker

Eş Giderse, Dam Çöker, Ereğlimiz eşini kaybetti ve Damı çöktü…


​Eş Giderse, Dam Çöker

Akşam oldu. İşten çıktım, eve gidiyorum. Yoldan şöyle bir baktım, kerpiç evlere; yılların yorgunluğunu gördüm. Sonra devamlı müşterim olan Yusuf amcayı hatırladım. Onu ziyaret etmeye karar verdik. Evine yaklaştığımızda, televizyonun sesi çok yüksek geliyordu. Zili çaldık, Yusuf amca kapıyı açtı. Bizleri görünce gözlerinin içi gülüyordu. Bizleri içeri davet etti. İçeri girdik. Odanın ortasında, arkası kapıya dönük yüksek bir kral koltuğu var. Tam karşısında televizyon ve sağında bir odun sobası gürül gürül yanıyor. Kral koltuğuna oturması için eşimi davet etti. Biz ise yan yana minderin üstüne oturduk. Birkaç güncel sohbet daha sonra fotoğraf faslına geçtik. Bizlere 1940-50 li yılların fotoğraflarını tam tarih vererek anlattı. Yusuf amcanı birinci hanım ölmüş ve ikinci defa evlenmiş. İkinci eşini Çerkez diyerek bize tanıttı. Ve o da vefat etmiş. Bir ömür 85 yıl olurda, yüzlerce fotoğraf olmaz mı? Yüzlerce fotoğrafa bakıp ta, insanın gözleri dolmaz mı? En sonunda Yusuf amca bize; - İnsanın annesi vefat eder, bir ay ağlar, sızlanır. Babası vefat eder, bir hafta ağlar, sızlanır. Kardeşi, Abisi, ablası, vefat eder, 2 gün ağlar, sızlanır. - Lakin Eş giderse dam çöker. Duvar yürür gider ortada kalırsın dedi. Evet. Bunu hayatında iki defa yaşayan Yusuf amcaya hak verdim. Yusuf amca ile sohbetimiz devam etti. Konu Ereğli mize geldi. Sohbet uzundu fakat sonuç aynı, Eş giderse Dam çöker. Ereğlimiz eşini kaybetti ve Damı çöktü…. Ereğli'mizin eşi kim mi? Elbette ki çalışma hırsı, dürüst, ileri görüşlü yorulmak bilmeyen, bir toplumdu. Biz bunları kaybettik. Kısaca damımız çöktü.......