Bir Amerikan uçağı, İstanbul-New York seferini yapıyordu...
Bir süre sonra ışıklar sönünce, yolcularda panik başladı...
Ardından anons duyuldu:
-İçinizde elektrikten anlayan var mı?
Herkes birbirine bakarken, yaşlı bir yolcu parmağını kaldırdı ve davet üzerine makine dairesine girdi...
Ve, bir süre sonra da ışıklar yandı!
Yaşlı yolcu, eli yüzü siyahlar içinde; alkışlarla karşılanarak, lavaboya gidip temizlendi ve sessizce yerine oturdu...
Uçak Atlantik ortalarındayken, pilotun konuşması duyuldu:
-Sayın yolcular, motorlarımızdan biri bozuldu. Sakın panik yapmayın. Ben sizi diğer motorla, Amerikaya ulaştırırım. Eğer içinizde motordan anlayan biri varsa, buraya rica edeceğim.
Yolcular arasından yine sadece yaşlı olan adam elini kaldırıp göreve koştu. Bir süre sonra motorun tamiri bitmiş, bizimki yüzü gözü karalar içinde ve alkışlar arasında, lavaboda temizlenip, mahcup mahcup yerine oturdu.
Amerikaya kısa süre kala, hosteslerin koşuşturması dikkat çekti ve bu kez bir hostesin heyecanlı sesi duyuldu:
-Sayın yolcularımız !.
- Bir yolcumuz aniden sancılandı. Bebeği olacak. İçinizde doğumdan anlayan kimse varsa, lütfen acil olarak buraya gelsin.
Çeşitli milletlerden yolcular birbirine bakarken, yine bizim ihtiyar yerinden kalkarak hostesler bölümüne yürüdü...
Kısa süre sonra da, bir bebek ağlaması duyuldu ve hostesin kucağındaki erkek ufaklık, dünyaya ilk bakışlarını gönderiyordu.
Tabii olağanüstü yaşlı yolcu, sürekli alkışlarla yine sakince yerine oturdu...
Ancak, çeşitli ülkelerden oluşan tüm yolcular, meraklarını yenememişlerdi...
Bu adam kimdi?
Sonunda dayanamayıp, özür dileyerek; uyruğunu ve mesleğini sordular.
Yaşlı yolcu, bu soruyu sakince yanıtlar:
- TÜRK'üm ve KÖY ENSTİTÜSÜ mezunu emekli bir öğretmenim...