​Asel Uçak: Merhaba sevgili okuyucularım

SORUM ŞU: NEYLE MEŞGULSÜNÜZ-


​Asel Uçak: Merhaba sevgili okuyucularım

Sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Yazıma göstermiş olduğunuz ilgiye ve güzel yorumlarınıza çok teşekkür ederim. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. (İnşirah Suresi 7.Ayet) İnsan, hayatı boyunca her an bir şeylerle meşguldür. Bu meşguliyet bedenen, zihnen ve ruhani olabilir. Bir anımız bile yoktur ki meşguliyetimiz olmasın. Dinlenme vesilesi olan uykuda bile rüya âlemi ile meşgulüz. İster bilinçaltı deyin ister maneviyat çerçevesinden bakın, zihinsel ya da ruhani bir meşguliyet içindeyiz. Peki, boş kaldığımız bir an bile yoksa ve her anımız bir şekilde meşgul ise, sorum şu; neyle meşgulsünüz? Bu soruya şöyle cevaplar gelebilir; eşimle, işimle, çocuklarımla ve derslerimle vb. Evet insan bunlarla meşguliyet içindedir. Ama bunlar bize ne kazandırmaktadır? Öncelikle kendimize daha sonra da çevremizdeki insanlara nasıl bir güzellik sunmaktadır? Ne ile meşgul isen sen osun. Ne ile meşgulseniz onunla ilgili bilgi yüklenirsiniz ama sadece bilgi yüklenmek kendini geliştirmek değildir. Buna aşkı, samimiyeti ve iyiliği eklemek gerekir. Ancak bu şekilde kendimize ve insanlara faydalı oluruz. İnsanın hayata bakışı burada devreye girer. Hak İle Meşgul Olmayanı Batıl İşgal Eder. Günümüzde insanların birçoğu ne kendisine ne de topluma fayda sağlamayacak şeylerle meşgul. Bu bağlamda bakıldığında asıl meşgul olunması gereken hak ve hakikattir. İnsanlar hak ve hakikatin farkına varmalı ve bu doğrultuda hareket etmeliler. Ancak bu şekilde hem bireysel hem de toplumsal kalkınma ve huzur sağlanabilir. O zaman hak ve hakikat nedir bunu bilmek gerekir. Hayatta En Hakiki Mürşit İlim Ve Fendir.-Mustafa Kemal Atatürk Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürkün de çizdiği çerçeve dâhilinde bakıldığında hak ve hakikat ilim ve fendir. Ve kişilerin meşgul olması gereken de budur. Yine Yüce Kitabımız ve hayat rehberimiz Kuranın ilk ayeti de OKU dur. Yunus Emre Hazretleri de: İlim, ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir, diyerek ilimden maksadın insanın kendini tanıması olduğunu yani irfanı belirtmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında; ilim, irfan, fen ve sanat ve sportif faaliyetler ekseninde hayatını şekillendiren ve meşguliyeti bu yönde olan bireyler, önce kendilerine sonra da topluma faydalı hale gelirler. Boş duran eller kötülüğe yönelir. İnsanların yukarıda bahsedilenler çerçevesinde bir meşguliyetleri yoksa toplum içinde sıkıntılar baş gösterecektir. Madde bağımlılığı, psikolojik rahatsızlıklar, bireysel ve toplumsal şiddet olayları tamamen bunların sonucudur. Ayrıca bu sıkıntıların yine en büyük kaynağı yukarıda ki nedenlerle birlikte sevgi eksikliğidir. İlim, irfan, fen, sanat ve sporla meşgul olan insanlar bir şekilde gönüllerinde sevgiyi hissetmeye ve hissettirmeye başlarlar. Çünkü insanın işe yaradığını hissedip önce kendine sonrada insanlara faydasının olduğunu görmesi içindeki sevgiyi ve heyecanı arttıracaktır. Sevgi heyecanı, heyecan sevgiyi besleyecektir. Beyne öyle durduk yere bilgi gelmez. Beynin terbiye edilmesi ve eğitilmesi gerekiyor. Vur kafayı yat. Öyle bir şey olmaz. Özel olarak uğraşacak insan. Düşünme namaz gibi bir ibadettir. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) 'Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. (Ali İmran Suresi 191. Ayet) Hayat heyecan ve çabadır. Bu iki değere kim sahipse zaferi onlar kazanacaktır. Sorumluluk güveni, güven ise heyecanı ve inancı ortaya çıkarır. Heyecan ve inanç sahibi olan ise dünyayı fetheder. Yaşamdaki en mükemmel şey, öğrenerek zihni genç tutmaktır. Sonuç olarak; hem bireysel hem de toplumsal olarak huzurun, mutluluğun ve refahın kaynağı insanların gönüllerinde aşkı, samimiyeti ve iyiliği rehber edinerek hak ve hakikat ile meşgul olmalıdır. Ve Deki: Rabbim İlmimi Arttır.(Ta-Ha Suresi 114. Ayet)

Asel UÇAK