Covid-19 Pandemisi; eğitimden ulaşıma, hizmet sektöründen uluslararası ilişkilere, üretimden tüketime hatta oluşan atıklara kadar gündelik hayatımızın her alanına girmiş ve yaşamımızı etkilemeye hatta değiştirmeye başlamıştır. Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bu günlerde salgından korunmak için en önemli savunma araçlarından olan maske, eldiven ve dezenfektan sıvı atıkları sadece şehrimizde ya da ülkemizde değil dünya genelinde her gün artarak büyüyen bir çevre sorununa dönüşmektedir.
Yapılan tam ve kısmi kapanmalar sayesinde hava kirliliğine neden olan emisyonlarda nispeten iyileşme görülmüş ancak kapanma sürecinin son bulmasıyla birlikte şehrimizin park ,cadde ve sokaklarında ne yazık ki maske,eldiven gibi atıklarla karşılaşılmaktadır.
Covid-19 virüsüne karşı alınan tedbirler kapsamında gündelik yaşamın ayrılmaz parçası haline gelen maskelerin gelişigüzel bir biçimde çevreye atılması, mevcut problemimiz olan çevre kirliliğinin üzerine bir yeni etken daha oluşturmaktadır.
Araştırmalara göre doğaya atılan her bir maske 450 yılda yok olduğu belirtilmiştir.Bu da demek oluyor ki plastik atıklardan sonra doğayı en fazla tehdit eden kirletici unsur çevreye bilinçsiz bir şekilde atılan maskelerdir. Her bir maske dünya üzerinde yaşayan bütün canlılar için önemli derecede tehdit oluşturduğu gözlenmekte ve insan sağlığı açısından risk oluşturduğu gibi doğal hayatı da olumsuz olarak etkilediğini görmekteyiz.Bu maskeler düzgün bertaraf edilmediği durumda ciddi bir çevre kirliliği meydana getirmektedir. Bununla beraber potansiyel çevre kirliliği riskimizi artırmaktadır.
Bunun önüne geçebilmek ve çevre kirliliğine DUR diyebilmek için maskelerimizi tıbbi atık kutularına atmalıyız. Unutmamalıyız ki çevre bize, gelecek nesillere devredeceğimiz bir emanettir.Bu emaneti en iyi şekilde bizden sonrakilere teslim edebilmek için içinde yaşadığımız çevreyi korumalıyız. Tüm dünyayı etkisi altına alan bu salgının bir an evvel son bulması ve bir öğretmen olarak okul ve sıraların boş olmadığı öğretmenlerin öğrencilerine, öğrencilerin öğretmenlerine tekrar kavuşması ümidiyle…
Sözlerimi noktalamadan önce siz değerli Ereğli halkıyla bizleri buluşturan ve bize sayfalarında yer ayıran Güneş'e sonsuz teşekkürler.
AYLİN ÖZBAL