8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı. 26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden ClaraZetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın International Women'sDay yani Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınması, 1930'larda, Türkiye Cumhuriyeti'nde kadınların siyasi haklarını kazanması için gerekli yasaların çıkarılmasını ifade eder. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri'nden birisidir. 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934'de Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı. bizim günümüz aslında budur. Lakin dünya kadınları olarak 8 Mart'tır Acıdan doğan bir gündür! Dünyada bizde varız demek istiyorsak kadının her alanda önde olması gerektiğini hepimiz görmeliyiz. Ülkemizde her gün bir kadının öldürüldüğü, intihara sürüklendiği, çocuk gelinlerin arttığı, namus cinayetine kurban edildiği bir dönemi yaşıyoruz. 4+4+4 eğitim sistemiyle kız çocuklarının eğitimden uzaklaştırıldığı bu dönemde, ülkemiz adına güzelliklerin yaşanabileceğini düşünmek orta çağ karanlığına saplanıp kaldığımızı gösterir. Önümüzdeki günlerde kadınlara çok yük düşmektedir. Gelişen, büyüyen her güzel şeyin altından kadının eğitimli olması çıkar Biz kadınız, biz emekçiyiz, biz anneyiz, biz ilk öğretmeniz, biz doktoruz,Biz Nene Hatunuz, biz Şerife bacıyız, biz Halime Çavuşuz Yeri geldi savaştayız, yeri geldi mi hem ana hem babayız! Bizi eğitimden gelişimden uzak tutan karanlık zihniyetlerin karşısında; başımız dik göğsümüz siper dururuz Günümüz şartlarında bizlere büyük sorumluluk düşmekte, evlatlarımızın geleceği için elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğimizden, tüm karanlık zihniyetler haberdar olsun! “kadın sorunu bir demokrasi, insan hakları ve eğitim sorunudur.” Kadınlarımıza her alanda fırsat eşitliği çağdaş demokratik Cumhuriyetimizin var olma koşuludur. Türkiye de kadın- erkek eşitliğinin öncülüğünü M. Kemal Atatürk ve O'nun kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi yapmıştır. Atatürk devrimleri ile Türk kadınını tolumda çağdaş, eğitimli, meslek sahibi, özgür bireyler olma niteliğine kavuşturma yolunda çok büyük kazanımlar sağlanmıştır. CHP kadını özgürleştirmek çevre baskısından ve feodal yapı etkisinden kurtarmak sosyolojik kökenden kaynaklanan sıkıntıları gidermek için eğitim, kültür yolunda sonuç alıcı çabalar gösterecektir. Bütün hemcinslerimi, hemcinslerime saygıyı prensip saymış erkek arkadaşlarımı saygı ve sevgi ile selamlarım... CHP EREĞLİ KADIN KOLLARI BAŞKANI AYŞE SAVAŞ
DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN