​Fatih San Tepkisini Şiirle Dile Getirdi


​Fatih San Tepkisini Şiirle Dile Getirdi

BERKİN ELVAN
On dört yaşın diken ile kaplanmış
Bir lokma ekmeğin kana bulanmış
Kurşun gelmiş kaşlarının üstüne
Alın yazın okur gibi saplanmış

Uyan berkin uyan uyan
Umudu bırakma yayan
Uyan Berkin Elvan uyan
Zalimlere inat dayan

Bu mudur iki ekmeğin vebali
Bilmez bunlar haram ile helali
Kalk yatağından artık aç gözlerini
Gel tutalım umudun ak ellerini

Uyan Berkin uyan uyan
Umudu bırakma yayan
Uyan Berkin Elvan uyan
Zalimlere inat dayan
Dayanamadı küçücük yüreği bu acıyı kaldıramadı. Aramızdan ayrıldı. Hayatın basamaklarına yeni adım atan kara kaşlı kara gözlü güzel çocuk. Bir can daha aramızdan ayrıldı. O artık yok, annesi bir daha sarılamayacak, koklayamayacak oğlum diyemeyecek. Yıldızların altında, yağan yağmurda koşamayacak. Zalimler can almaya devam edecek.
14 yaşındaki Berkin Elvan 1 Haziran'da başından 850 gramlık bir gaz kapsülüyle vuruldu. Eylemci değildi, ekmek almaya gidiyordu.268 gün boyunca enfeksiyon ve yüksek ateşle mücadele ederek komada kaldı. 15 yaşında dün sabah saat 07.00 da öldüğünde 16 kiloydu. Polis bunca zamandır yatmakta olduğu hastaneye saldırdı ve bu saldırılar sırasında bir eylemci daha başından vurulmuştur. Şu anda bilinci kapalı. Ailesinin çocuklarının yasını tutmaya fırsatı olmadı. Türkiye'deki polis şiddetinin farkında ol. Diktatör olduğunu herkese göstermeye çalışan birileri başta oturuyor.
İnsanların ve düşüncelerin yaşama bakış açıları vardır. AKP Hükümetinin bakışı acısı doğa, yeşil alan, dere, ırmak, göl, deniz diye düşünmez buraları, nasıl satar rant elde ederim diye düşünen bir beyinleri vardır. İstanbul gibi bir Dünya kentini siluetini gökdelenlerle bozdular. AVM çöplüğüne çevirdiler. Taksim gibi yerde yeşil alanı görünce saldırdılar. Sözde çakma topçu kışlası yapacaklar. Ağaçları yok etmek isterken gençlerin direnişiyle karşılaştılar.“Yeşilime dokunma” diyen gençlerin, “Orada bizim sözümüz var” diyen gençlerkahramanca direnişiyle karşılaştılar. Mesele sadece bir ağaç değilmiş anladınız mı? Mesele laik Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmakmış, bunca gencecik evlat kolay seçmez ölümü.
Paradan başka bir şey görmeyen başbakanın “Topçu Kışlası yapılacak” demesine gençler “ağaçları kestirmem” diyen gençler kazanmıştır. Ağaçlar yerinde kalmıştır.
Melih Gökçek “suç işleyecek kadar büyüdüyse ceza çekecek kadarda büyümüştür. Kadın çocuk gereği neyse yapılır.” Diyecek kadar acizleşen bir belediye başkanı var. Gezi direnişi yapanlara “%50'yi içeride zor tutuyorum” diyen bir başbakan var. Üzerimize salacak %50'yi insanları birbirlerine öldürtecek bir başbakan var. Bunların adaletleri kör, vicdanları ölü.
Bunlar sevgiyi, aşkı, doğayı bilmez bildikleri tek şey var. Oradan bakan ve çocuklarının elde edecekleri rant var, rüşvet var. Hırsızlığın, arsızlığın, yüzsüzlüğün, vicdansızlığın bu kadarı da olmaz.“Aynı evrende yaşamamalı çocuklar ve cellatlar. Ya ölmeli cellatlar ya da ölmemeli çocuklar” Che Guevera böyle seslendi dünyaya.
“Berkin'in orada ne işi vardı” diyenlere kusura bakmasınlar Mısır'da protestolar da ölen çocuklar (Esma) için üzülüp intikam yeminleri edip hesap sorulacak diyenler kendi evladınız ekmek almaya giderken ölen evladınıza içiniz neden sızlamıyor? Bu kin, bu öfke kimedir? Anadolu torağında kin ve nefret tohumları tutmadı tutmayacak.
Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Mustafa Sarı kaybettiğimiz canlar
Çocuklar ölmesin! İnsanlar ölmesin! İnsanlık ölmesin! Kıymayın efendiler! Çocuklar büyüyecek, barış kazanacak, sevgi kazanacak