​HAYATIN AMACI

HAYATIN AMACI


​HAYATIN AMACI

Hayatın Amacı İyi Vakit Geçirmek Değil, Vaktini İyilikle Geçirmektir.

Evet, bu söz bağlamında baktığımızda birçok insan hayattaki amacının sadece iyi vakit geçirmek olduğunu düşünür. İyi vakit geçirmeyi de sahte iyi oluş hallerine bağlar ve bundan dolayı yaşadığı sahte iyi oluşlar ve sahte iyi vakit geçirmeler ile hayatını geçirir. Bu iyi vakit geçirmek ifadesi birçok insan da sadece maddi zevklere bağlıdır. Bu maddi zevkler ile iyi vakit geçirdiğini ve mutlu olduğunu zanneden insanlar iyi vakit geçirmeyi bağladıkları etken ortadan kalkınca bir çöküntü yaşarlar. Kendilerini bağladıkları geçici ve sahte etkenler çok çeşitli olabilir. Kimine göre boş ve amaçsız sözlerle saatlerce oyalanmak, kimine göre alkol, kimine göre TV. ve sosyal medyada saatlerce vakit geçirmek, kimine göre kumar, kimine göre bambaşka şeyler. Ama bakıldığında tüm bu etkenler hiçbir şekilde insanı mutlu edecek durumlar değildir. Çünkü tüm bu sayılanlar insanın gönlüne hitap etmez. İnsanın ise mutlu olmasının tek kaynağı gönlüne hitap edecek işlerle meşgul olması ve vaktini gönlünü tatmin edecek iyilikle geçirmesidir. İnsanın mutluluğu iyilik yapmaya bağlanmıştır. Bu iyilik duygusu ise gönülden gelir ve yine gönlü tatmin eder. Gönlü tatmin edecek her türlü iyilik aslında insanın huzura ve mutluluğa açtığı bir kapıdır.

İnsan büyük küçük demeden hayatının her anını mümkün olduğu kadar iyilik yaparak veya yapmayı düşünerek geçirmelidir ki gerçek huzura ve mutluluğa erebilsin. İyilik demek karşıdaki insanın gönlüne dokunmaktır. Bu da gönülden gelir. Aslında gönülden gönüle giden bir enerjidir bu. Tabii sadece insan boyutunda değildir. Hayvanlara da bitkilere de iyilikte bulunmak insanın gönlünü rahatlatan unsurlardır. Hayatın şartları ne olursa olsun iyi niyetli olmak ve iyilik yapmaktan vazgeçmemeli insan. Ancak bu şekilde dünya mutluluğu ve huzuru yaşayabilir. İyilikte dediğimiz gibi bir enerjidir. İyilik enerjisi kişiden kişiye sirayet eder. Biz buna öncülük etmeliyiz. Allah Rad Suresi 28. ayette: Kalpler Ancak Allahın Zikri İle Tatmin Olur buyuruyor. Burada Allahın zikrinden bir kasıtta insanın yaptığından gönlünün tatmin olduğu şeylerdir. İşte iyilik yapmakta kalbi ve gönlü tatmin eden durumlardır.

Gönül, ruh ile beden arasında bir köprüdür. Gönlün tatmin olması hem ruhu hem de bedeni tatmin eden bir durumdur. İşte böylece insan dengelenir. Dengelenen insan ise yaratılan her şeye sevgi ve iyilik penceresinden bakar. Bilir ki iyilik enerjisi insanları da dengeli hale getirir. Dengeli olan insan huzuru ve mutluluğu elde etmiştir. Birçok kültürde olan bu denge kavramı işte hayatın anlamını teşkil eden önemli etkenlerden birdir. Yine Allah Fecr Suresi 27. ve 28. ayette şöyle buyurur: Ey Mutmain (Tatmin Bulmuş) Nefis, Rabbine, Hoşnut Edici Ve Hoşnut Edilmiş Olarak Dön. İşte buradaki tatmin de dengelenmiş olmakla ilgilidir bir yönüyle.

Sonuç olarak insanın gönlünün, nefsinin, ruhunun ve bedeninin tatmin olması demek insanın pozitif enerji ile dengelenmesi demektir. Bu dengelenmenin en önemli etkeni ise vaktini iyilikle geçirmektir. İyilik enerjisi ile dolu olan her daim mutludur. Tevekkülün en üst seviyesindedir. İşte bu durumu da diğer insanlara aktarma peşindedir. Allah sevgisi ise, vaktini iyilikle geçirmenin temelini oluşturur. Çünkü Yunus Emre hazretlerinin dediği gibi;
Yaratılanı Severiz Yaratandan Ötürü. Sevilene yapılacak tek şey ise iyiliktir.

İyilik; sevgidir, saygıdır, hoşgörüdür, anlamaktır ve paylaşmaktır. Ve sonucu huzur ve mutluluktur. Oksijen bedenin nefesi, Sevgi ise Ruhun nefesidir.

Ne mutlu hayatının amacı iyilik olanlara ve vaktini iyilikle geçirenlere.

Asel UÇAK

Araştırmacı Yazar