​MEHMET YAŞANIN BİR İSTEDİĞİ VAR

.


​MEHMET YAŞANIN BİR İSTEDİĞİ VAR

Belkayanın sevilen ve saygı duyulan isimlerinden Mehmet Yaşa, alışılagelmiş bir alışkanlığın ortadan kalkması için bir yazı kaleme aldı.

GELİN BU ÇİRKİN ADETİ HEP BİRLİKTE KALDIRALIM.

Mehmet Yaşa kalemi aldığı yazıda, Ölen bir cenazenin arkasından biz öyle bir hale geldik ki; acımızı yaşayamıyoruz dedi.

Bunun sebeplerini açıklayan Yaşa, madde madde bunu şöyle sıraladı:

Gelene gidene hizmet edip, ölenin nasıl öldüğünü(!) anlatmaktan..

Hatta iki ara bir derede iki gıybetin belini kıran ve uzun zamandır birbirini görmeyip cenaze günü inceden ince sohbet kaynatan akrabadan..

Yanyana izdihamla oturup cenaze kalkmadan ikram bekleyen komşulardan..

Dert ettiğinden değil de, sırf merakını tatmin için cenaze sahibini konuşturanlar..

Ahhh o pideler, illa kıymalı olmalı, helva öyle kavrulmaz, içine çam fıstığı da

atılmalı..

Ölenin kıyameti kopmuş arkada dulu yetimi kalmış kimin umurunda?..

İlk perşembesi, yedisi, kırkı, elli ikisi.

40'ı okutulurken bi sarma sarılmazsa konu komşu ne der?..

Tavuk yerine kırmızı et koyulursa bir de aman aman..

O tabaklar nasıl gururla taşınır!..

Sübhanallah, hanımlar ve beyler!

Ne kadar çirkinleştik farkında mısınız.

Cenazelerimizi nerdeyse bir festivale döndürdük

Eğer ölümü bir dakikacık tefekkür edebilseydi, bu toplum bir kaşık pilav yiyemeyecek hale gelirdi.

Bakın ne samimiyetimiz kaldı, ne ciddiyetimiz ne edebimiz, ne de Allah ve ölüm korkumuz!..

Kaldı ki, nerede cenaze sahibine saygı duymak ve insanları rahat bırakmak?

Evden ölüden önce pide, lahmacun, yemek kokuları çıkıyor..

Cenaze sahipleri uyuşmuş bir vaziyette gelenlere tabak taşıyıp hizmet ediyor..

Bizler bunu kabul edemememiz lazım dostlar!

Bu işleri Bizler başlattık, bizler bitireceğiz.

Kim ne derse desin, reddedin bu adetleri.

Allah ne der kaygısıyla yaşayın, bırakın kul, ne derse desin.

Ölümü ölüm gibi yaşayalım.