Rusya neden Çernobile girdi? Ot bitmeyen yerde ne işi var? Yoksa metafizik bir durum mu var? Elbette var.
Çernobil Faciası, 26 Nisan 1986 tarihindeSovyetler Birliği'ne bağlıUkrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ninPripyatşehri yakınlarındakiÇernobil Nükleer Santrali'nin 4 numaralı reaktöründe gerçekleşennükleer kazadır. Kaza 26 Nisan 1986 Cumartesi günü 4 numaralı reaktörde yapılan sistem testi esnasında başlamıştır. Çernobil Nükleer Santrali Pripyat kenti, Belarus idari sınırı ile Dinyeper Nehri yakınlarında bulunan bir RBMK reaktörüydü. Test esnasında ani ve beklenmedik bir güç dalgalanması fark edilerek acil durum butonuna basılmıştı fakat güç çıkışı daha fazla büyüyerek son noktaya ulaştığındabuhar basıncıbir dizi tepkimeye neden oldu.[2]Tüm bu olaylar nötron moderatör ile hava arasındaki grafitin birleşmesine neden oldu ve nükleer çekirdekte erime oldu. Tutuşma ile çıkan yangın atmosfere yükseldi.
Evet, olay resmi olarak böyle oldu diye anlatılıyor. Acaba gerçekten öyle mi? Ve bugün Rusya neden ot bitmeyen Çernobilde? Sadece jeopolitik strateji için mi yoksa metafizik strateji için mi Çernobile de girildi? Hayatta her şeyi iki yönlü değerlendirmek gerekir. Birincisi görünen fiziki yönü diğeri ise görünmeyen metafizik yönü. Şimdi Çernobil de 1986 yılında meydana gelen patlama neden oldu? Gerçekten bir kaza mı yoksa kaza süsü verilmiş bir deneyin başarısızlığı mı? Bu dünya tarihine geçen nükleer olay kesinlikle bir kaza değildi. Orada metafizik bir deney vardı. Ve bilinçli bir şekilde bu reaktör patlatıldı. Peki, neden böyle bir şeye ihtiyaç duydular? Çünkü Çernobil de pozitif bir manyetik kapı ya da set vardır. Bu kapı ya da set negatif güçlerin(Deccal ve ekibinin) gerçekleştirmek istediği birçok metafizik deneye ya da girişime engel olmaktadır. İşte bundan dolayı bu patlamayla bu kapı ya da set etkisiz hale getirilmek istendi. Ama başarılamadı. Set konusunda Kehf Suresinde Zülkarneyn kıssasına bakmak gerekir. O zaman ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
İki seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiç bir sözü kavramayan bir kavim buldu. Dediler ki: 'Ey Zul-Karneyn, gerçekten Ye'cuc ve Me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?'Dedi ki: 'Rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkân), daha hayırlıdır. Madem öyle, bana (insani) güçle yardım edin de, sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel kılayım.'Bana demir kütleleri getirin', iki dağın arası eşit düzeye gelince, 'Körükleyin' dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: 'Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim.'Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler. Dedi ki: 'Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; Rabbimin vaadi haktır.'(Kehf Suresi 93–98)
Bu pozitif setler birçok negatif etkiyi ve varlığı bertaraf etmektedir. Dünyanın belli noktalarında mevcuttur. İşte bu tip girişimlerle bu setler yok edilmek isteniyor. Onun için bu basit bir nükleer kaza değildir. Amaç bu patlamayla nükleoelektromanyetik alan oluşturup bu pozitif seti etkisiz hale getirmektir. Bugün dünyanın bazı noktalarında bulunan nükleer santraller sadece masum enerji santralleri değildir. Enerji kılıfı adı altında bu tip denemelerin yapıldığı yerlerdir. Tabi bu açıklamama komplo teorisi olarak bakacak olanlar olabilir. Fakat tekrar ifade etmek isterim ki dünya da hiçbir olay hele tüm dünyayı etkileyecek boyutta olan boşa değildir ve bir tesadüf sonucu olmamıştır. Her daim Deccal ve ekibi iş başındadır. Fakat Allahın Veli kulları da iş başındadır. Metafizik ve fizik âlemde bu mücadele devam etmektedir. Rusya bugün Çernobile girmiştir. Amaç bu deneyi Rusya eliyle tekrarlatmaktır. Bu sefer patlama olur olmaz bilemeyiz. Ama emin işler durulduktan sonra Rusya tekrar burada daha büyük bir nükleer santral kurma girişiminde bulunacaktır.
Burada Rusya, Ukrayna, Amerika mesele değildir. Mesele Deccal ve ekibinin peşine düştüğü işlerdir. Bu işler insanlığa karşı olan işlerdir. Bu nedenle uyanık olmak ve bilinçlenmek gerekir. Gelişen olaylar sadece görünen yüzüyle kalmamalı işin görünmeyen yönü de iyi analiz edilmelidir. Şu sorulabilir: Ukraynanın elindeyken bu yapılamaz mıydı? Böyle bir durum dikkat çekebilirdi. Şimdi savaş ortamı bahane edilip Deccal ve ekibi için çalışan kişiler şu an Çernobildeler. Ve bu kişiler metafizik yönü olan kişiler. Büyü ve simya konusunda uzmanlar. Bu karmaşadan faydalanıp gerekli çalışmaları yapıyorlar. Onların çalışmaları bitene kadar da bu işgal devam edecek. Tüm mesele bu. Yoksa iki kasaba devleti bağımsız olacakmış da geçin bunları. Rusyaya ekonomik yaptırım dışında hiçbir müdahalenin olmaması da ilginç değil mi? Ekonomik yaptırım kimi etkileyecek tabi ki halkı. Yoksa Putinin umurunda mı? Tabi ki hiçbir şekilde ne Avrupası ne Amerikası müdahale edemez. Çünkü hepsinin ipleri Deccal ve ekibinin elinde. Bir nevi danışıklı dövüş. Tüm bu hengâmenin ana hedefi ise Türkiyedir. Devletimiz ve Devlet yetkililerimiz çok dikkatli olmalı ve kılı kırk yarmalıdır ki zaten Allahın izniyle öyle yapıyorlar. Çünkü Deccal ve ekibinin tek hedefi Şanlı Türk Devletini ve Necip Türk Milletini bertaraf etmektir. Bu sebeple de her türlü şer işi çevirmektedir. Rusya işgalini de doğrudan veya dolaylı evirip çevirip bizim başımıza bela etmeye uğraşmaktalar. Ama Allahın izniyle Şanlı Türk Devleti ve Necip Türk Milleti buna müsaade etmeyecektir. Bunu böyle bilsinler. Ve şunu unutmasınlar Türk İslam Birliği muhakkak kurulacaktır ve İslamın dünya hâkimiyeti Şanlı Türk Devleti ve Necip Türk Milletinin vesilesi ile olacaktır. Bunların farkında olmak ve tedbirimizi buna göre almakta önemlidir.Yazımı Harbiye Marşımızın son kıtasının sözleri ile bitiriyorum:
Şahikalar üstünde meydan okur bu erler,
Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler,
Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga Milleti,
Tarihlere sorun ki bize ‘Ölmez Türk ‘ derler.
Gökmen UÇAK
Psikolojik Danışman-Yazar