İlçemizde son günlerde hareketimiz hakkında, karalama kampanyaları hız kazanmış ve Milliyetçi-Ülkücü hareketin bunlara doğal cevap hakkı doğmuştur.
Öncelikle belirtmek isterim ki, söz konusu hadise baştan aşağı yalanlar silsilesidir.
Sözde basın mensupları, Milliyetçi-Ülkücü hareket üzerine yıldırma uygulayarak, basın ve ifade hürriyeti sınırları uçurumunda, şahsi menfaatlerini maksimize edilmemelerinin enkazında mesleki olarak kendilerini vatandaşı bilgilendirme amacı ve adına basın kisvesi altında yaptıkları konusunda camiamız fikir birliğindedir.
Bu fikir birliği aşağıda açıkladığım sebeplerle şamil olduk;
1)Milliyetçi-Ülkücü hareketin Belediye başkanı, Ülkü Ocakları, İlçe teşkilatı üzerinde sürekli spekülasyonları, yalan haberleri, gerçeğe aykırı beyanatları, iftiraları, küçük düşürücü söylemleri.
2)Belediye personellerimizin isimlerini afişe ederek, halkı kin ve nefrete sürüklemeleri, kişisel verilerini hukuka aykırı olarak yaymaları, belediye başkanının çalışma arkadaşlarına karışmaları, kendilerince Ereğli menfaatine tetikçilik yapacağını yönündeki beyanatları, insanları çeşitli illerine göre tasnif ederek toplumsal ayrışma ve toplumsal ötenaziye yeltenmeleri, toplumun huzur ve sükununu bozacak mahiyetteki paylaşımları, asılsız isnatları gibi birçok gerekçe vardır.
3)Günlerdir ortada hiçbir şey yokken, durduk yere haber adı altında insanları tahrik etmeleri özellikle dünkü hadiseye karışan Ülküdaşlarımıza Ocağınıza incir ağacı dikeceğiz kışkırtması senaryodur.
Tüm bunları birlikte değerlendirdiğimizde bu yapılanlar; haber alma, verme, ifade özgürlüğü, kamuoyunu aydınlatma sınırlarının dışında kaldığı, tamamen ilgili şahısların Milliyetçi-Ülkücü harekete şahsi husumetlerini sergilerken kutlu hareketimizi töhmet altında bırakacak şekilde camiamıza, hükm-i şahsiyetlerimize saldırarak, toplumsal düzeni yıpratmak ve aşındırmak için hareketimize karşı yapılan bir kalkışma hareketidir.
Diğer husus ise, söz konusu hadisede ilgili şahısların sürekli olarak ocağınıza incir ağacı dikeceğiz söyleminden hareketle; herkesi kışkırtmaları en son dünki hadisede bunu telaffuz etmeleri sonucu birtakım hadiseler yaşanması ve bunu şu kadar kişi gerçekleştirdi safsatalarıyla deyip ambulansta haber yazan, kimlik uzatan, hastanede yayın açan şahıslar hareketimize cephe açmak istemektedir. Milliyetçi-Ülkücü harekete cephe açanlar bunun her daim sosyal maliyetine katlanmışlardır. Ülkücü hafıza, yeri ve zamanı geldiğinde hatırlatılacaktır.
Son olarak, söz konusu hadiseyi parlatan adına millet diyen zillet olmaktan öteye gidemeyen hareket Liderimizin tabiriyle altılı ganyan kendince kınama mesajı yayımlamıştır. Bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu kınama mesajını kınıyoruz.
Burdan biz tetikçiyiz diyenlere, çanak tutan ganyan sahiplerine ayrı ayrı sesleniyor ve soruyorum ki; Altılı ganyanın mimari parti başkanı hatırlar mısın? En çok dem vurduğunuz basın ve ifade hürriyeti konusunda Mersinde Gençlik Kollarınızın bildirisiyle alenen saldırdığınız basın kuruluşunu basma olaylarını alenen açıklamanız sonrasında bu olayı kınamanıza atalarında dediği gibi diyeyim; Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Bunların hepsini yapıp birde kınamanıza ve mesajı yayınlamanıza daha fazla ne diyeyim bir türlü bilemedim. Ama kendinizce altında imzanızın olmadığı ortak grup üzerinden sadece ön kabulünüzün olduğu metin üzerinden Milliyetçi-Ülkücü hareketi hedefin ucuna koymayın.
Allahın sizi bizler gibi Ereğli özelinde bir şeye muktedir ettiği zaman, bu şahıslar sizide hedefin ucuna koyabileceğini, size bunu yapanın Milliyetçi-Ülkücü harekete bunu yapma potansiyelini etik dışı bularak bunu yapanlara karşı tavrımızı, gardımızı ve tavrımızı alacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
VE SON OLARAK DİYORUM Kİ; DOST BELLİDİR, GÜN BELLİDİR, YANIMIZDA OLAN BELLİDİR, YANIMIZDA OLMAYAN KARŞIMIZDADIR, DOSTU DA HASMI DA BUNDAN SONRA GÖRECEĞİZ.
HERKESE YARIN, BUGÜNE GÖRE DEĞER BİÇECEĞİZ.
Av. Musa Yılmaz - MHP Ereğli İlçe Başkanı