​İçimdeki Bir Yara

Benim gözümde, Bir sektörden tüm Türkiye nin profilini anlatıyorum.


​İçimdeki Bir Yara

Ahmet Bey, nerede çalışıyorsunuz? X otelde Ön Büro Müdürüyüm... Aradan iki ay geçmez Ahmet Bey başka bir otele geçmiştir. Arkadaşı yine sorar; Ahmet Bey hayırdır ayrılmışsın. Ahmet Bey cevap verir; Y otelde Ön Büro Müdürüyüm. Genel Müdür ile kimyamız uyuşmadı.

Kimyamız uyuşmadı: Aslında çok ironik bir cümle.
Turizm sektöründeki personel devir hızı tam bir muamma.
Turizm sektörü tüm birimleri ile bu personel devir hızını sorgulamalı.

Niçin insanlar bu kadar çok iş değiştiriyor?

İşgörenlerin bu denli çok iş değiştirmesine neden olan sebepler bir bütün olarak sektörün gelişimdeki en büyük engel.

İşgörenlerin özgeçmişlerine baktığımızda çok kısa dönemlerde birden çok işletmede çalıştıkları gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz.

Genel Müdür soruyor: Çok kısa zamanda çok fazla iş yeri değiştirmişsiniz.Bu sizin işe kabul edilmenizde negatif etken.Niçin bu kadar kısa zamanda bu kadar çok işyeri değiştirdiniz?
Bağıra bağıra üstüne basarak cevap vermek istiyorsunuz, ama veremiyorsunuz.
Çalıştığım iş yeri maaşımı zamanında ve muntazam ödedi. SSK primlerimi tam yatırdı.Beni en azından insanların yaşamasına olanak veren lojmanlarda konaklattı.Bununla birlikte iş yerimde mobinge maruz kalmadım.Aynı zamanda önüme bozuk yemek konmadı.Esnek çalışma saatleri de abartılmadı.Bayram seyran günlerinde yapmış olduğum mesai farklarımı maaşıma yansıttı.6 ay işsiz kalacağım psikolojisinin altında ezilmedim.İş güvencem vardı.Çalıştığım işletme kurumsallığının gereği iç müşteri olarak bana değer verdiğini her platformda ,her şekilde gösterdi.İnsan Kaynakları Müdürü benim yasal haklarımı almam konusunda beni bilgisizliğimden dolayı kandırmadı.Bana karşı hep dürüst oldu.Kurum olarak gelişimim için eğitimler düzenlendi.Kişisel kıskançlıklara kurban gitmedim.İş ilanlarında 12 ay açığız yazan işletme kışın beni kapının önüne koymadı.
İşte bu nedenlerden dolayı keyfimden ayrıldım demek geliyor içinizden.

Düşünebiliyor musunuz? Bu kadar sektör çalışanı sözde duayenlerin tanımı ile delik deşik özgeçmiş ile sektörde iş arıyor.

Kurumsal şirketlerde çalışan ve yasal haklarını tam alan işgörenler ise zaten bulundukları mevkilerden ayrılmayı düşünmüyor ve kurum içerisinde terfi etmeye,yükselmeye çalışıyorlar.

Zaten eldeki verilerden kurumsal işletmelerdeki personel devir hızının, kurumsal olmayan işletmelerdeki personel devir hızına oranla oldukça düşük olduğu görülmekte.
Peki personel devir hızınız yüksek olursa ne olur?

İlk olarak sürekli iş görenler değişeceğinden yeni gelen çalışanlar kurum hakkında bilgi sahibi olmayacaklar,kuruma ve işe adapte olmaları bir zaman kaybına neden olmakla birlikte bu zaman kaybı işteki verimi düşürecektir.Ayrıca personel devir hızı yüksek olan işletmeler iş yaşamı içerisinde olumsuz intiba bırakmakta ve tercih edilebilirlik sıralamasında alt sıralarda yer almamaktadırlar.

Malum ekonomik şartlarda çalışmak zorunda olan insanlar o işletme için uzun vadeli düşünememekte ve iş,umursamazlığa ve işte verimsizliğe neden olmaktadır.
Bu nedenle işgöreni 6 ay çalıştırıp kışın güle güle diyen işletmeler hem kendi bindikleri dalı kesmekte hem de Türkiye Turizmine büyük zarar vermektedirler.Bu sebepten dolayı işletmeler kurumsallaşmayı hedef olarak belirlemelidirler.
Çünkü yetişmiş insan gücü 6 ay çalışıp 6 ay çalışmadığından atıl durumda kalmaktadır. Bu da ülke ekonomisine yapılan en büyük kötülüktür. Mevcut koşullar altında hiç kimsenin bir çalışanı kısa sürede çok iş yeri değiştirdiği gerekçesi ile yargılamaya hakkı yoktur.

Hiç kimse durduk yere keyfi olarak iş değiştirecek durumda değildir. Sektör yöneticilerinin işgören seçimlerinde mevcut sistemi ,olumsuz koşulları göz önünde bulundurmaları ve kafalarındaki ön yargılarından arınmaları gerekmektedir.
Sürekli iş yerleri değişen yöneticiler nedeni ile sektör tam bir kartvizit çöplüğüne dönüştü.
Turizm çalışanlarının sektörden uzaklaşması sürecek ve uzun vadede Türkiye kaybedecek.

Bugün gerekli adımları atmayanlar, sektör sorunlarını umursamazlıktan gelenler gün geldiğinde kısa bir "GEÇMİŞ OLSUN"la yetinmek zorunda kalacaklar.
Sektör çalışanları çok sıkıntılı günler geçiriyorlar.
Bütün olumsuzluklara ,sıkıntılara rağmen büyümesini sürdüren sektörün sesini duymayan siyasi iktidarı uyanmaya acil önlemler almaya davet ediyorum.

Tek sektör üzerinden gittiğim bu yara aslında tüm sektörlerimizde mevcuttur. Türkiye'mizin revizyona ihtiyacı vardır. 1 Mayıs günü emekçilerin hak etmediği yaşam şartlarının iyileşmesini sağlamak adına.....

KAYBEDEN TÜRKİYE OLMASIN!

Sevgi ile kalın