Türkiye'nin tahıl ambarı olarak nitelendirilen Konya ve Ereğli bölgesinde son yıllarda yaşanılan kuraklık sebebi ile önümüzdeki günlerde çok büyük tehlike ile karşı karşıya kalma ihtimali hepimiz tarafından kaygı ile izlenmektedir.
Türkiye'nin birçok yerinde kar ve yağmur suları ile beslenen göllerin, çayların, nehirlerin, barajların su seviyelerinin hızla düşmesi, Kıraç alanlarda ürünlerin tarlada kalması, yeraltı su seviyesinin aşağılara doğru kayması, Topraktaki nem oranı çok düşük olması, Kuşların göç rotasını değiştirmesi, ilk baharda yaşanan don felaketi tarımsal alanda faaliyet gösteren bütün üreticileri ve buna bağlı olan sanayi ve üretim sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerde endişe ile izlenmektedir.
Bölgemizde kuraklığın verdiği etki ile tarımsal alanında yaşanabilecek olumsuz gelişmeler doğal olarak hayvancılık sektöründe de kendini hissettirecektir. Büyük emeklerle yükseltebildiğimiz hayvancılığımız çözüm yolları geliştirilemediği takdirde büyük bir darbe alabilecektir. Ayrıca bölgemizin en temel geçim kaynakları tarım ve hayvancılık olduğu için sosyal ve ekonomik anlamda dengeleri bozabilecektir.
Hayvancılık alanında yaşanabilecek sıkıntılardan bahsedecek olursak.
·Hayvanların tüketeceği kaba yem ve hazır yem ihtiyacının yeterince üretilememesi durumunda fiyatlarda yükselmeler olacağı kaçınılmazdır. Bunun önüne geçilebilmesi, süt üreticilerinin zarar görmemesi için bir dizi önlemlerin şimdiden alınmasında çok büyük faydalar olacaktır. Ucuz yem maddelerinin temin edilebilmesi için ihtiyaç durumunda ithalatın önü açılmalıdır.
· Kaba yem ve hazır yem fiyatlarının yükselmesi durumunda üreticilerin ekonomik olarak çok büyük zararlar göreceği muhakkaktır. Üreticiler bir noktaya kadar zarar etmeyi göze alsalar bile belli bir vakitten sonra inek kesimlerinin artacağına kesin gözüyle bakılmaktadır. Böylesi bir durumun yaşanması süt sığırcılığına çok büyük bir darbe vurmakla kalmayacak ileride telafisi çok zor olabilecek büyük yaralar açabilecektir.
·Küçük baş hayvan yetiştiricileri ilk baharın bu günlerinde bile mera alanlarında hayvanlarını doyuramamaları sebebi ile yemleme yapmaları üretim maliyetlerini yükseltmekte ve ekonomik olmaktan çıkıp zarar etmelerine sebep olmaktadır.
·Bu yıl meyvecilikte yaşanan don felaketi geçimini bu yoldan temin eden insanlara büyük bir darbe vurmuştur. Tarımsal alanda kuraklıkla beraber yaşanabilecek olumsuz gelişmelerle beraber birde bölgemizde çok büyük potansiyele sahip olan süt üreticiliğinin de darbe alması halinde ekonomik dengelerin altüst olacağı kaçınılmazdır.
·Geçmiş yıllarda saman üretiminde yaşanan sıkıntının bu yılda yaşanmaması için ve muhtemel kuraklığın bölgemize ve ülkemize vereceği zararı en aza indirebilmek için bu konunun odalar, borsalar, siyasiler, sivil toplum kuruluşları olarak değerlendirilmesi faydalı olacaktır.
Özetle, kuraklık, don felaketi ve gelecek günlerde yaşanması muhtemel aşırı sıcakların etkisi ile tarım sektörü ve bunun paralelinde başta hayvancılık olmakla beraber birçok sektör zor bir yılı yaşıyor olabilecektir. Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda bu felaketin ağır bir faturası olacak ve bu faturayı üreticiden başlayarak tüccar, sanayici, ihracatçı ve tüketiciler hep beraber ödemek zorunda kalacaktır.
Kuraklık Tehlik#101#59si Hayvancılığımızı Riske Atar