İSLAM DA KALİTE RUHU

Merhaba sevgili okuyucularım. Sizleri saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Öncelikli olarak İslam kelimesinden başlayalım. İslam demek: Barış ve güven demektir. Müslüman ise barıştan ve sevgiden yana olan güvenilir insan demektir. Bu çerçevede baktığımızda Müslümanın barıştan yana ve güvenilir olduğunu gösterebilmesi için de her anlamda kaliteli olması demektir. Bu kalite dış görünüşten başlayıp, her anlamda insanları etkileyecek kaliteye sahip olmayı gerektirir. Konuşması, görgüsü, bilgisi, genel kültürü gibi.

Çünkü Müslüman aynı zamanda temsil eden demektir. Barışın ve güvenin temsilcisidir. Eğer bir insan barışı ve güveni temsil ediyorsa, karşıdaki insanın da her anlamda ona güvenmesi gerekir. İnsanlar ilk etapta bir insanın dış görünüşü ile ilgilendikleri ve buna göre çıkarım yaptıkları için Müslüman da bu izlenimi vermek adına temiz ve kaliteli olmalıdır. Allah; Araf Suresi 31. Ayette şöyle buyuruyor:

Ey Âdemoğulları, her mescit yanında ziynetlerinizi takının.(Araf Suresi 31)

Şimdi bu ayeti bir yönüyle şöyle ele almak gerekir. Düşündüğümüzde yeryüzü mescittir. Temiz olması kaydı ile insan her yerde ibadetini yapar ve duasını eder. Diğer bir husus ise mescitler toplumun içine çıkılan yerlerdir. Bu iki kriteri düşünecek olursak insanın her daim temiz ve estetik bir görünüme sahip olması gerektiği ayette vurgulanmıştır. İşte bu ayeti de baz alırsak Müslüman her daim temiz, estetik ve kaliteli bir şekilde toplum içinde bulunmalı ve topluma örnek olmalıdır. Şu an bakıldığında muazzam bir kalitesizlik bütün İslam alemini sarmış durumda . Her zaman her şeyde kaliteli olunmalı ve bunun Devlet politikası olarak ortaya koyulması lazım . Kalite çok hayati bir konudur istediğin kadar zengin olunsun kalite olmadığında hiçbir kıymeti olmayacaktır. Sanatta ve Kalitede en yüksek nokta da olunması lazım. Ancak bu şartlar dâhilinde Müslüman barışın, sevginin ve güvenliğin temsilcisi olabilir.

Bugün dünyada yanlış anlatılan ve aksettirilen Müslüman modelini ancak gerçek Müslümanın nasıl olması gerektiğini yaşayışımızla göstererek ve örnek olarak aşabiliriz.

Allah; Müslümanları Oku ayetiyle okumaya ve araştırmaya davet eder, Hiç düşünmez misiniz ayetiyle sorgulamaya ve kendini geliştirmeye davet eder, temizlenenleri sever ayetiyle temiz, estetik ve kaliteli bir hayata davet eder. Yerin, göğün, insanın ve daha birçok olayın yaratılışını örnekleyerek bilimsel araştırmaya ve bilimsel gelişime katkı sunmaya davet eder. Dinde zorlama yoktur, senin dinin sana, benim dinim bana ayetleriyle insana saygıya ve toplumsal barışa katkıya davet eder.

Burada din kelimesine de kısaca değinmek gerekir. Arapçası din olan kelimenin Türkçe karşılığı hayat tarzıdır. Aslında hayatın bütününü kapsayan bir ifadedir. Bir insana dinin nedir dediğinizde benimsediği hayat tarzını sormuş oluyorsunuz. Ve yukarıda ki ayetlerde de açıkça ifade edildiği gibi hiç kimse başka bir insanın hayat tarzına müdahale edemez. Bu Kuran da açık bir dille yasaklanmıştır. Yapılması gereken her anlamda kaliteli, temiz ve estetik bir hayatla insanlara örnek olmaktır. Kalite derken illa pahalı şeyleri kastetmiyoruz tabii ki. İnsanın temiz olması ve kendine yakışanı tercih etmesi onu zaten kaliteli hale getirir.

Müslüman demek; çağının en kaliteli insanı demektir. Müslüman çağının ötesindedir. Bilimde, sanatta ve hayatın her alanında örnek olan ve bilimi, sanatı, estetiği daha ileriye taşıyan ve buna önderlik eden insan demektir. Tıpkı Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk gibi.

İşte Müslümanın bu seviyeye gelebilmesi için Kuranı kendi dilinde okuyup anlayıp hayat tarzı haline getirmesi gerekir. Ancak o zaman hem kişisel hem de toplumsal bazda barış, sevgi ve güven oluşur. Her anlamda başta İslam ülkeleri olmak tüm dünya refaha, huzura ve mutluluğa kavuşur.

Kalite Müslümanın en temel vasıflarından biri olmalıdır.

Asel UÇAK

Araştırmacı Yazar