Hiç düşündünüz mü, bu insanlar bu eserleri neden yazıyor? diye. Köşe yazarları büyük emekler vererek elde ettikleri bilgi birikimlerini neden sizlerle paylaşıyor diye? Günümüzde yazarlarımız şairlerimiz birbirinden güzel eserlere imza atıyor. Sanatçıların bir çoğu yazdıkları eserlerinden kar etmeyi hedeflemez. Yazarlarımız uzun zaman emek vererek gece gündüz çalışarak çeşitli kaynaklardan yararlanıp bir eser meydana getirirler. Yoğun emek sonucunda meydana gelen bu eserler birçok incelemenin ardından kitap haline getirilir. Bunun sonucunda kütüphane raflarına taşınır. Kitaplar oralarda alıcı bekler, bazıları bakıp geçer birçok vatandaşın ise ilgi alanına girmez. Okuma alışkanlığının yeterince gelişmediği ülkemizde, yazılan eserler ne kadar değerli olursa olsun o edebi eserler yıllarca kitapçıların raflarında alıcı bekler. Ne acıdır ki, ülkemizde nüfusun artmasına ve imkânlar elvermiş olmasına rağmen kitap okumak hediye olarak kitap alınması en son gelen armağan türü konumundadır. Çocuklarımıza başarılı olduklarında veya kendilerine bir armağan vermek istendiğinde kitap nediye etme yerine, başka armağanlar alırız. Çocuklarımızın elinde cep telefonları olsa da yeni nodel cep telefonu alarak ödüllendiririz. Kütüphaneyi kütüphane haftalarında hatırlarız. Kütüphane haftalarında okullarımızda göstermelik törenler yapılır. Kitap okumanın yararlarından söz edilir. Bu arada öğrencilerin eline kitap tutuşturulup okuma alışkanlığı desteklenmek istenir. Ülkemizde böyle yapay görüntüler göstermelik programlarla okuma alışkanlığı gelişmiyor. Önce okuma alışkanlığını öneren sayın hocalarımızın okuma alışkanlığı kazanmaları lazım. Bu olmadığı takdirde öğrencilerimiz arasında okuma alışkanlığının yaygınlaşmasını bekleyemeyiz. Halk arasında bir anket yapılıp Televizyonlarda az da olsa yayınlanan kitap tanıtımları ve edebiyatla ilgili programları kaç kişi izliyor? Bu sağlanmadığı, bu alışkanlığın ailelere kadar yaygınlaşmadığı sürece biz uzun süre daha böyle göstermelik törenlerle yetinmek zorunda kalırız. Bir düşünürün söylediği gibi "sorgulanmayan doğrular doğru sayılamaz" Sözleri aslında yaşamımız açısından çok şey ifade ediyor. İnsanlar her söyleneni mutlak doğru olarak kabul edip, onu sorgulamadığı kendi aklınca değerlendirmediği ve başkalarının doğrusu mutlak doğru kabul edildiği sürece demokrasimizin en önemli dayanağından biri eksik kalıyor demektir. Sorgulamanın, sorunları enine boyuna irdelemenin kaynağı kitap okumadan geçer. O kaynak değerlendirilmediği sürece bundan başka manzara olamaz.
Bu Haber Hakkında Ne Söylemek İstersiniz?
UYARI: T.C. kanunlarına uymayan, konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren, inançlara saldıran, şiddete teşvik eden ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.