SANAL CENNET YA DA AVATAR VE METAVERSE

Merhaba sevgili okuyucularım hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Bildiğiniz üzere Avatar isimli bir film vardı. Bu filmde insanlar bir kabinde bedenen bulunuyorlar ama bilinç olarak ya da ruhen başka bir boyutta farklı bir şekilde bir hayat sürdürüyorlardı. Ve boyutun ilginç yanlarından biri de güya Cennetvari bir ortam olmasıydı. Filmin senaristi olan James Cameron da ilginç bir isim. Terminatör filminin de senaristidir. Genel anlamda bakıldığında Cameron; dünyanın yok oluşu, alternatif evrenler gibi konulara değinmektedir. Değinmekte midir yoksa değinmesi istenmekte midir? Tabii ki Yuvarlak masa ekibinin direktifleri doğrultusunda hazırlanmış senaryolar bunlar. Ve şimdi metaverse kavramı ile ortaya çıkan sanal boyut meselesi. Avatar filminde bilinçaltına işlenen bu konu metaverse ile gerçeğe döndürülmeye çalışılıyor. Bu konunun öncülerinden biri de Facebook. Peki, metaverse nedir?

Bu kavram ilk olarak Amerikalı yazar Neal Stephenson tarafından 1992'de yayınlanan bir bilim kurgu romanı olan Snow Crash(Parazit ismi ile Türkçe çıkmıştır.) romanında kullanılmıştır. Metaverse kelime anlamı olarak evren ötesi demek. Yani yaşanılan dünyanın ötesi gibi bir anlam çıkıyor. Romanın konusu ise kısaca şu: Dünyada çok büyük bir ekonomik çöküş yaşanıyor. Bu çöküş sonrasında birçok hükümet kontrolü kaybediyor. Tasviye oluyor. Amerika ulus ve devlet üstü şirketlerin eline geçmiş durumda. Romanın ana karakteri ise normal hayatta pizza dağıtıcısı ama oluşturulan metaverse de en iyi kılıç ustası bir prenses.

Ve bu roman Time dergisi tarafından 1923–2005 yılları arasında yazılan en iyi 100 bilim kurgu romanından biri seçilmiş. Enteresan değil mi? Evet aslında hiç şaşırtıcı olmamalı. Çünkü tıpkı James Cameron gibi bu kişi de Yuvarlak Masa ekibi tarafından kontrol edilen bir kişi. Ana hatlarıyla yazdırılan taslaklar bu kişiler tarafından roman ve senaryo olarak önümüze sunuluyor. 1992 yılında yazılmış bir romanda geçen bir kavram günümüzün ana kavramı haline getirilmeye çalışılıyor. Görüldüğü üzere Yuvarlak Masa ekibinin her anlamda şeytani planları devrede.

Amaçlanan ise tıpkı bir zamanlar olduğu gibi Hasan Sabbahın fedailerine sunduğu Sanal Cennet vaadi. O zaman uyuşturucu afyon gibi maddelerdi ve fedailer bunlarla sanal cennete geçiş yapıyordu tabiri caizse. Şimdi ise bu uyuşturucuların yerini dijital uyuşturucular aldı. Ve günümüzün Hasan Sabahları da kimler belli. Yuvarlak Masa ekibi ve onun fedaileri. Bir anlamda şunu diyorlar: eğer Allahın yarattığı eksik ve kusurlu dünya hoşuna gitmiyorsa biz sana kusursuz bir kimlik ve kusursuz bir dünya vaat ediyoruz. (Hâşâ Allahı tenzih ederiz.) Ve buranın Tanrısı biziz. İşte insanların bu Sanal Cennete dâhil olmaları için de her türlü imkânı kullanacaklar. Elon Muskın nerolink projesi ve Bill Gatesin bu konuyla ilgili projeleri metaverse ‘e yani Sanal Cennete yatırımdır. Roman ve film gibi bilinçaltı kurgulama yöntemleriyle bunun zeminini oluşturdular. Ki burada hedef kitle özellikle gençler. Elon Musk, Bill Gates gibi isimler Yuvarlak Masanın kurucuları olan Constantin tarikatına üye ailelerden gelmektedir. Bunların amacı ise dediğimiz gibi Tanrılık iddiası. Ve bunun başında da deccal bulunur. Deccal ve Yuvarlak masa ekibi bir nevi dijital sihirle insanları kandırmaktadır. Güya alternatif hayat yalanı ile insanları gerçek hayattan koparıp her anlamda kontrolü daha kolay olan sanal dünyaya çekerek tamamen köleleştirme planıdır. Avatar, metaverse ya da Sanal Cennet adına ne derseniz deyin insanlığın hayrına olan şeyler değildir. Allahtan olan ruhu güya devre dışı bırakma ve dijital ruh üfleme projesidir.

Olan bitenin farkında olmak çok önemlidir. Öncelikle kendimizi sonra da bu projenin asıl hedefi olan genç nesli bilinçlendirmek gerekir.

Şeytan onlara durmadan vaad eder, boş ümitler verir. Şeytanın onlara söz vermesi aldatmadan başka bir şey değildir.(Nisa Suresi 120)

Gökmen UÇAK

Psikolojik Danışman-Yazar