1 Nisan Şakası mı-

Seçim bitti. Yollar, sokaklar sessizliğe büründü. Yoksa, normalde mi sessizdi? Bu düşünce ile yolda yürürken eşime dedim ki; Ben siyasete atılacağım. Şöyle bir baktı ve dedi ki sen yapaman. neden diye soramadan, ekledi. bugün 1 Nisan, sen şaka yapıyorsun..

Evet, 1 Nisan şakası gibi. Bu memlekette biraz çenen kuvvetli ise, İsminin başında prof., doc., yrd. doc.,uzm., sayın, gibi, sonunda ise bey, ağa gibi kelimeleri kullanırsanız. Çok kolay siyaset yaparsınız. Yapacağınız iş kolay, popilist olacaksınız, zaten bu millet beye, ağa ya hürmetini esirgemez. Güzel giyineceksiniz, yüzünüze karşı kırıcı söz ve hareketlere karşı, her zaman güleceksiniz. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Eğitim seviyesi % 10 olan bir toplumda siyaset yapmak bu kadar basit. İş bunla bitmedi. Neden mi ben adayım dediğimiz topluma güvenmediğimiz için 90 gün boyunca 1 oy için peşinde koşmamız gerekecek. Nasıl olsa 5 yıl kendi peşimizde koşturacağız. Bu 5 yıl içinde yapmamız gerek en önemli iş ise, bu toplumun eğitim seviyesini hep aşağılarda tutmaktır. Eğer bunu yapamazsak, milletin gözü açıldı dediğimiz; eğitim seviyesinin yükselmesi, bizim gelecek seçimde işimizin zora girmesi demektir.

Yapacağımız tek iş topluma kahve kültürünü empoze etmek; bunun devamını sağlamaktır.

Sizlere kısaca yıllardır Türkiye' mizdeki siyasilerin, politikacıların yaptıklarını anlatmaya çalıştım. Eğitim sistemimizin ve Adalet sistemimizin formaliteden bulunması bile bu milletin vergilerinin havaya savrulduğunun bir işaretidir.

Ufku açılan bir toplum oluşturmak yine eğitimcilerin ve kültürel organizasyonla uğraşanların işidir.

Biliyorum ki, bireyleri öğretmenler eğitir fakat toplumu kültürel etkinlikler eğitir.

Ereğli'mizde 2012 yılında organize ettiğimiz, 1 nci Uluslararası Kısa Film Festivalini tüm dünya duydu. Bizim Ereğli duymadı. Ereğli' mize yurtdışından, diğer illerden insanlar geldi de Ereğli' mizden gelen olmadı. Hatta oturduk kendimizi yalın ayak ilan ettik. Ben kabul ettim, Eğer bu dünyada bir bireye, bir tek doğru kelime öğretebilirsem o bana yeterdi, ister yalın ayak olayım isterse ne söylenirse o..Hatta ben ve eşim birlikte o kadar uyumlu hareket ettik ki, benim tanıtım kartımda, soyadımı eşimin soyadı olarak yazdılar. Ben onu da boynuma astım ve gururla taşıdım. O dar düşünceli kahve kültürü ile yetişmiş kişilerin beni küçük düşürme operasyonu ise suya düştü.Bizlerin bir kelimenin kavgasını verecek vaktimiz yok idi. Çünkü Biz, bir yandan basın aktivitesi ile, bir yandan davetler ile, bir yandan afiş ile, bir yandan program ile, bir yandan yabancı filmlerin çevirileri ile uğraşırken, küçük bir kelime oyunu bizler için sivri sinek vızıltısı oldu. Büyük davalarda bu gibi dikenler çıkar batsa da öldürmez.

Üyesi olduğum, Ereğli Sanat Merkezi Derneği, yıllardır, tiyatro, sanat müziği konseri düzenliyor. Neden onların kafalarından zoru mu var? Herkes evde oturmuş, bir elinde kahve ( Türk Kahvesi olacak), rahat rahat Amerikan veya ona benzer ülke menşei li filmleri izlerken, bu adsız kahramanlar o zaman dilinde 2 saatlik bir tiyatro veya bir konser için çalışsınlar. Yukarıda bizim için yapılan küçük oyunların belki de onlarcası, Bu ekipler için yapıldı. Fakat yılmadılar, devam ettiler. Başarı devamlılık ister.

Bu inceliği görmek için hassas gözlere ihtiyaç vardır. Hassas gözler için at gözlüklerini çıkarmak gerekir. Onlara geleceğimiz adına teşekkür ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Cumartesi günü tiyatroda buluşmak ümidiyle.

Ereğli sizde 1 Nisan Şakası yapın ve Tiyatro salonunu tıka basa doldurun.Ne zaman mı? 5 Nisan'da Belediye kültür merkezinde, Saat 20:00' de. Duyanlar lütfen duymayanlara haber versinler.

Saygılarımla