Şarkılar hayatımız
Colombia

Şarkılar hayatımız

2014-03-31 12:42:49

Bazen bir şarkı, bazen bir türkü alır götürür bizleri hiç ummadığımız yerlere. Orada aşıkların dili çözülür, sevenlerin sevdiklerine acısı diner, üzerine merhem çalınmışçasına. Bazen de hiç haberi olmaz sevenlerin, yaralar sızlamaya devam eder gizli gizli. Bazen “Gözler doğar gecelerin üstüne” bazen “Akşam olur gizli gizli ağlarız” hepbirlikte. Halbuki “Çileli doğmuşuzdur zaten ezelden” diye başlayan yürek isyanı, hasret şarkılarına karışır “O gizli gizli buluştuğunuz yerler’de” “Sormayın ne haldeyizdir” Ah bu şarkıların gözü kör olsun diye devam eder bu isyan. Elbet bir gün buluşacaklardır, kah yeryüzünde bulutların üstünde, kah rüyalarda. Ama muhakkak ki buluşacaklardır, bir sevgi asla yarım kalmayacaktır. Kimler buluşup kavuşmadı ki, Ferhat-Şirine, Aslı-Kereme, Leyla Mecnuna. İkisinin de saçları ak olsa da buluşurlar. Baharı bekleyen kumru gibidirler. Şarkıların bu yüzünü severim hep, içten içe gizlice pazarlık yapıp, sahte sevdalara yelken açmazlar nedense. Beden toprağa düşse de kavuşacaklardır. Orada olmasa bile cennet-cehennem kavuşmanın başka bir mekanıdır bu şarkıların. Zeki Müren bir daha gelir mi, Yıldırım Gürses, Alaattin Yavaşça, ismini bile sayamadığım niceleri kaldı mı yeryüzünde? Ya benden birkaç yaş büyüklerin iyi bildiği, çakırkeyflerin içki masalarına, peynirsiz kavunsuz rakılarına eşlik ettikleri, sofilerin kısık sesle, gizli gizli dinledikleri Esengül. Bir daha geri gelir mi? Bizim kuşağın “Acılarını iç çekerek gözyaşı döktükleri, sevdiklerinin arkasından söyledikleri, dillerde tadı kalan Bergen’imiz” bir daha döner mi acep. Bizim; “Acılarımızın kadını” olur mu yeniden? Dinledikçe dinlenmeye ihtiyacı olan yüreklerimiz, susadıkları güzelliği bir daha dindirebilirler mi? Hep bu sorular dolaşıyor kafamda. Cevabı yok, aslında var da yok. Söylemeye dilimizin varmadığı, kabullenemediğimiz. Şarkı anladığınız kadar, yaşadığınız kadar hissettiğiniz kadar güzeldir. Kimi şarkıda ayaklanıp alayına isyan bayrağı diktiğimiz, kimi türküde ayağa kalkıp “Böyle olur buraların sevdası” nidalarıyla horon çekip, mendil salladığımız. Okul sıralarında tohumunu saçıp, okul arkalarında yaşadığımız kaçamak aşkların, masaların sıraların üstüne kazınan resmidir şarkılarımız. Hayatta kalma telaşının, yaşayabilmenin mutluluğun resmidir şarkılarımız. “Şarkılara sordum söylemediler” diyen şaire inat, şarkıya inat. Ben Kamuran Akkor dinlemeye devam edeceğim, Zeki Müren, Orhan Gencebay dinleyeceğim ne kadar taşıyan varsa sevda şarkılarını geçmişten geleceğe. Ben onları dinlemeye devam edeceğim. Sağlıcakla kalın. Mehti SARAÇ (sarac226@gmail.com)

Bu Haber Hakkında Ne Söylemek İstersiniz?

UYARI: T.C. kanunlarına uymayan, konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren, inançlara saldıran, şiddete teşvik eden ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.

Güvenlik Kodunuz 69678

Kullanıcı Adı

 
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRx
ANKARA ARTIK EREĞLİ’NİN SAĞLIK SORUNLARINI BİLİYOR
ANKARA ARTIK EREĞLİ’NİN SAĞLIK SORUNLARINI BİLİYOR
Başkan Altay: “Bu Ünvanı Konyalılar Adına Alıyorum”
Başkan Altay: “Bu Ünvanı Konyalılar Adına Alıyorum”