YANGINLAR TEHDİT Mİ?

Sevgili okuyucularım sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Bildiğiniz üzere son günlerde ülkemizde ve dünyada yangın haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Bu yangınlar ile birlikte yok olan ormanlar oksijen azalması ve su kaybı demek aynı zamanda. Hem su çekme olasılığı azaltılırken hem de mevcut yangınların söndürülmesi için kullanılan su da su kıtlığına (ki aşırı sıcaklar nedeniyle zaten su kıtlığı yaşanıyor ve yaşanmaya devam edecek) neden olmaktadır.

Bu yangınlar bilinçli bir şekilde çıkarılmaktadır. Çünkü arkasında bilinçli gıda talanı oluşturmak vardır. Bu yangınların ve su kıtlığının oluşturulmasının asıl en büyük nedeni ise nükleer tehdit.

Bir ay öncesinde tüm dünyada ve ülkemizde sinemalarda Oppenheimer isimli bir film gösterime girdi. Oppenheimer,Christopher Nolantarafından yazılan ve yönetilen 2023 yapımı birepikbiyografikgerilim filmidir. Kai Bird ve Martin J. Sherwin tarafından yazılan 2005 yapımıAmerican Prometheuskitabından uyarlanan film,Manhattan Projesi'nde ilknükleer silahıngeliştirilmesinde büyük rol oynayan Amerikalıteorik fizikçiJ. Robert Oppenheimer'ın hayatını konu almaktadır. Bunda ne var ki bir bilim adamının hayatını konu alıyor film diyebilirsiniz. Fakat işin aslı bu değil. Çünkü bu film atom bombasının yapımını ve kullanımını konu alıyor. Şimdi bu filmle birlikte Economist dergisinin 2023 yılının kapak fotoğrafını birlikte değerlendirmek gerekir. Bu derginin kapağında bir çam ağacı ve çam ağacının tepesinde de nükleer patlama sembolü var. Şimdi bu iki kaynak birlikte değerlendirildiğinde insanlığa nükleer bir tehdit olduğu açık ve nettir. İNGİLİZ DERİN DEVLET (Deccal derin devleti) insanlığa mesajlarını semboller üzerinde veriyor. Bu her zaman böyle olmuştur. Bilinçaltı kurgulama yöntemleri devrede.

Dünya nüfusunu azaltma ,aile yapısının bozulması ve cinsiyetsizleştirme planları devrede. Bu sistem kademeli olarak insanlığı bitirme projelerini uyguluyor. Öncelikli olarak yangınlar ve su kıtlığı ile gıdaya ulaşımı zorlaştırıyor. Daha sonra dünya çapında isyanlara kapı açacaklar. Daha sonra da bunlar bahane edilerek dünya savaşını tetikleyecekler. Ve sonuçta bu savaşta da birçok ülke ve şehirde de nükleer bomba kullanarak nüfus azaltma planlarını gerçekleştirmiş olacaklar. İngiliz derin devleti CHATHAMHOUSE ve TAVISTOCK enstitüsü (güya düşünce kuruluşu)ile yüz yıllık hain planlarını sistematik bir şekilde ilerletmektedirler . Bu planların dünyaya dikte etirilmesin de ise sadece tek bir amaç vardır. O amaç kurdukları vahşi zalim ve her anlamda adaletsiz sistemin çökmesine ve bitmesine neden olacak olan İslam'ın dünya hakimiyeti ve KURAN ahlakının yaşanmasının gercekleşecek olmasıdır. İslam ahlakını dünyaya hakim edecek olan ise MEHDİ AS ve TALEBELERİDİR .Ve MEHDİ AS Türkiye den zuhur edeceğinden dolayı hedef ülkede TÜRKİYEDİR.

Ama ne yapalarsa yapsınlar MEHDİ AS'ın vesile olacağı ALLAH'IN vadi olan İSLAM''ın dünyaya hakimiyetini engelleyemeyeceklerdir. Bu aşamada bize düşen KURAN'I kendi dilimizde okuyup anlamak hurafe ve bağnazlıktan arınmış gerçek İSLAM'ın farkına varmak,bilime, sanata ve ilme önem vererek kendimizi yetişirmektir. TV'lerde bomboş hayali gündemler yerine İNGİLİZ DERİN DEVLETİ ve himayesinde kurulan büyük planının en önemli parçası olan FAKİRLİK LOBİSİ (vesile olduğu ekonomik sıkıntılar ) ve ülkemizde bulunan uzantıları , CHATHAMHOUSE VE TAVISTOCK'un (DÜŞÜNCE KURULUŞLARI ) planları deşifre edilmesi gerekmektedir.