Kapitalizmin acımasızlığı hayatımızın her yerini kuşatmaktadır. Her şeyi kazanca dönüştürmek, daha çok para kazanmak, daha çok tükettirmek üzere kurulu bu sistem acımasızca insanlığı tüketmektedir. Taşeronlaştırma diye getirdikleri bir sistem işçi cinayetlerinin başlamasına sebep olmuştur. Daha çok çalıştırmak, işçinin emeğinden daha çok para kazanmanın yolunu seçmişlerdir. İş güvencesi olmadan çalıştırmanın yolunu taşeronlaştırmakta (köleleştirmekte) bulmuşlardır. Sendikalı işçi sayısı her geçen gün azalırken, hükümetlerin desteği ile taşeronlaştırma her iş alanına sirayet etmiştir.
İşsizliğin artması, iş arayanları taşeron işçi olmaya mecbur kılmaktadır. Hükümetin ve işverenlerin desteklediği bu sistemde işçiler sendikasız, ehliyetsiz bilgisiz, çalıştırılmakta ve sendika bilinci yok edilmektedir. Kapitalizmin istediği gibi yürümektedir.
Verilere göre, 2000-2012 yılları arasında Türkiye'de toplamda 12 bin 686 işçi kazalarda hayatını kaybetti. Uluslararası çalışma örgütü verilerine göre Türkiye iş kazaları sonucu ölümlerde sadece El Salvador ve Cezayir'i geçemiyor. Yılda 1100 işçinin öldüğü diyemeyeceğim, cinayete kurban verdiğimiz bir ülke olduk.
Almanya da 30 yılda sadece 2013 yılında 3 ölümlü kömür madeni kazası olurken bizde son 10 yılda, ortalama 78 işçimizi hayatını kaybediyor.
Başarılar uzun vadeli, sabırla çalışmanın neticesinde gelir. Maden işletmeciliği de uzun ve zor bir yoldan geçer. Türkiye'de uzun yıllar duyduğumuz cümlelerden 'grizu patlaması sonucu 10 işçi hayatını kaybetti', '20 işçi hayatını kaybetti' gibi haberleri çocukluğumuzda kalan acı hatırlardan biri olarak kulaklarımızda çınlar durur. Bir dönem duymaz olmuştuk ama yine başladı.
Maden iş kazaları, özelleştirmeyle birlikte bir yükseliş göstermiştir. Devletin elindeki, kömür ocaklarını özel şirketlere devretmişlerdir. Özel sektörün daha çok para kazanmak amacıyla ucuz emek gücüne göz dikmiş, iş güvenliğini ikinci plana itmiştir. Kaçınılmaz sonuç ortadadır.
Hükümet elinde bulunan kömür ocaklarını özelleştirecek, özel şirketten kömür alacak, o kömürleri oy olarak gördüğü seçmene dağıtacak ve bu çarkın dönmesini sağlayacak. Ölümlere “güzel öldüler” diye açıklama getirecek. Seyirci kalmaya devam edeceklerdir. Güzel ölmediler, bir cinayete kurban gittiler ey yöneticiler.
Çizmem kirli diye ambulansta sedye batmasın diye çizmesini çıkarmaya çalışan işçi kardeşim senin o tertemiz, pırıl, pırıl yüreğin devletin malı kirlenmesin diye çıkarmak istediğini biliyorum. Devleti korumak isteyen halkımız bu kadar saf ve temiz yüreğe sahip. Senin yüreğin tüm siyasetçilerden binlerce kat tertemiz olduğunu tüm dünyaya gösterdin. Buradan yürekleri kirlenmiş, devleti, kirleten kirli siyasetçiler ders alırlar mı? Kirli paradan başka gözü görmeyenlere ders olsun.
Soma'da yaşanan bu acı göstermiştir ki çalışanların hayatı hiçe sayıldığı güvenlik önlemlerinin alınmadığı ortadadır. Ölüm bu kadar ucuz mu? Diye soruyoruz. Geride kalan anne, baba, eş, çocuk ne olacak? 1000 lira gibi paraya yerin altında karanlıklarda, kara kömürü çıkarmak isterken, kararmış kaderlerine kara talihlerini yazadursunlar. Birileri de para kazanmaya devem ededursun.
Yandaşlara peşkeş çekme adıyla özelleştirme, taşeronlaştırma, köleleştirme ve kaçınılmaz sonuç ölümle neticelenmektedir. Kimse suçlu aramasın. Suç ve suçlu ortada durmaktadır.
Yakınlarını kaybedenlere Allahtan rahmet geride kalanlarına sabır ve metanet diliyoruz.
FATİH SAN
CHP EREĞLİ İLÇE BAŞKANI
Bu Haber Hakkında Ne Söylemek İstersiniz?
UYARI: T.C. kanunlarına uymayan, konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren, inançlara saldıran, şiddete teşvik eden ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.