Çok fazla üzülenlere...

CHP'li ve CHP'nin ilçe başkanı olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Hem İlçe Başkanı olarak hem de sosyal duyarlılığı olan bir vatandaş olarak ilçemizde yapılan hataları belirtmeyi, doğruları söylemeyi de kendime görev olarak kabul ediyorum.
Bize göre yanlış yapılanları anlatmak, kamuoyuyla paylaşmak, halka doğru bildiğimizi anlatma gayreti içerisindeyiz. Ereğli'nin hastane konusunda sorunlarını, sıkıntılarını birçok kez dile getirdik. Bu konuda bir gün olsun Ereğli kamuoyunu tatmin edecek cevap verilemedi. Bitirilemeyen hastane konusunu gündeme taşıdık cevabını henüz alamadık. Geçen hafta yine dile getirdik hastane konusunu ses yok. Birkaç sorumuz oldu: Evren Bey ne oldu açıklarsanız Ereğli halkı sizden bu konuda tatmin edici bir açıklama duymak istiyor.
Kültür Merkeziyle ilgili yazıya cevap veriyorsunuz da hastane konusuna neden değinmiyorsunuz? İsterseniz Sayın Milletvekili Cem Zorlu Bey, Büyükşehir Belediye Başkanı, İlçe Belediye Başkanı ve sizin, hastaneyi sabah saat 6.00'da başlamak kaydıyla ziyaret etmenizi öneriyorum. Ereğli'nin sağlık konusunda ne çektiğinizi görmeniz açısından.
''Belediyeye X-Ray cihazı neden takıldı?'' diye sorduk. Siz değil Ereğli Belediyesi, şu nedenden dolayı takıldı diyebilirdi. X- Ray cihazıyla neyi tespit edeceksiniz? Bu soruya belki ''Belediye'' cevap verecek siz kendinizi Ereğli Belediyesi çalışanı olarak mı görüyorsunuz da bu konuda cevap verme gereği duyuyorsunuz? Sayın Özgüven seçimleri kazandıktan sonra Ereğli Belediye başkanı olduğunu belirtmişti. Sizin cevap vermenizin bu sözü gölgelediğini belirtmek isterim. Kamera sistemi Ereğli Belediyesinde var. Benim dükkânımda da var. Evren Bey, bu sayede bir hırsızlık vakasında çalan kişilerin kimlik tespiti yapıldı. Kamera sistemiyle ilgili bir şey söylemediğimi de belirteyim.
Bizim ufkumuzun ne kadar dar olduğunu belirtmişiniz, doğrudur. Sizlerin görüşleri, düşünceleri, tüm dünyayı anlayacak kadar büyük ve geniş. Başbakanın, oğluna telefon açarak ''Paraları sıfırla!'' diyecek kadar engin zekâya sahip değiliz. Dört bakan neden istifa etti cevabınızı bekliyorum? Bakanlarınızın koluna 700 bin liraya alınan rüşvet saatini (bir dakika ya anlayamadım ne kadar parayı kolunda taşıyor? Kim almıştı? Bu adam ne kadar vergi vermişti? Bizim bu küçük düşünen beyinlerimiz bunu anlamıyor. Bu paranın ne kadar olduğunu Sayın Evren Nas bir izah ediversin. Çikolata kutularında, Türkiye'nin bir Bakanının bayram harçlığını İranlı bir rüşvetçiden alacak kadar düşürüldüğü bir durum olmamıştır. O bakan bizleri temsil ediyor, Türkiye Cumhuriyetini temsil ediyor. Kimsenin Türkiye Cumhuriyetini temsil ederken bunu yapmaya hakkı yoktur. Bakan çocuklarının yatak odalarındaki kasalarında para dolu olunacağını düşünecek kadar zekâya sahip olmadığımızı kabul ediyorum. Sizin bu engin, ufku geniş düşüncelere yetişemeyiz biz. Banka müdürünün, paraları ayakkabı kutularına saklayabileceği düşüncesi de bizi aşar. Benim bildiğim banka müdürü parayı bankada tutar. Bizler düşünemediğimiz için bu olayları anlamakta zorluk çekiyoruz. Sizlerin sayesinde bizlerin engin düşünceleri genişliyor.
Ülkenin madenlerinin yabancılara ruhsatları verilerek Türkiye Cumhuriyetine sadece %2 pay verilmesini aklımız almıyor. Suriyeli muhaliflere silah verilip yüz binlerce Müslüman'ın öldürülmesine de akıl sır yetmiyor doğrusu. ''Amerikan askerleri sağ salim dönsün '' diye dua neden edilir bunu da anlayabilmiş değiliz. ''Nato'nun Libya' da ne işi var?'' deyip sonra İzmir'i üs yapıp Müslüman Libyalıları gemi gönderip ablukaya aldırıp, öldürülmesini isteyecek kadar akıl tutulması da yaşamadık Sayın Nas. Daha aklımızın almadığı o kadar çok şey var ki: Yabancı bankaları Türkiye'ye getirip halkı borç batağına sürükleyecek Avrupa'da en çok kredi kartına sahip olan ikinci halkı oluşturacak, yabancı bankalar tarafından kredilendirerek, soyduracak kadar engin görüşlere hiçbir zaman sahip olamadık. Zekamız;10 yılda, yabancı bankların Türkiye'den 17 milyar dolar kâr ettirilmesini beceremeyecek hatta bunu tasavvur edemeyecek kadar kıt.. Tarımda kendi kendine yeten bir ülkeyi, 90 ülkeden tarım ürünü ithal eden bir ülkeye dönüştürmek de böyük ufku olanların eseridir.
Teröristlere çadır mahkemeler kurup onları orada yargılamak aklımıza hiç gelmedi. PKK'lılar ile masaya oturanlardan olmadık. Elektrik kurumunu özelleştirerek gözleri her şeyi para olarak görenlerden olamadık. O kadar aklımız olsa bizde 6 yılda 6 tane gemicik alırdık. Her koyda villalarımız olurdu Sayın Nas. Gece yarıları Oferlere Tüpraş hisselerini satmayı beceremezdik. Limanları yabancılara nasıl satacaklarını nerden bilelim biz. Sevda Tepelerini imara açmak için 100 milyon Dolarları havalelerle vakıflara aktarmayı nerden bilelim? Türgev vakfına bağış yapmayı biz nerden bilelim. Taşeronlaştırma sistemiyle işçilerin emeğini sömüren bir başka düzen kurmak bizim aklımıza gelmez Sayın Nas.
Kumpas olduğunu Başbakanın bile söylediği Balyoz, Ergenekon davalarıyla ülkenin askerlerini hapse atmayı bizim ne aklımız alır ne de buna zekâmız yeter. Bizim düşüncelerimiz şudur: sadece ülkemiz üretsin, ucuz enerji sağlansın, teknolojimiz gelişsin, gençlerimize istihdam yaratacak iş sahaları açılsın, sağlık sorunları giderilsin, hava, deniz, tren yolu taşımacılığı gelişsin, komşularımızla iyi ilişkiler kurulsun. Biz bu düşüncelerle ufkumuzun kapalı olmasına devam edeceğiz. Siz üzülmeyin biz üzülmeye devam edelim.
FATİH SAN
CHP EREĞLİ İLÇE BAŞKANI