Eleştiriyi çok seven, ama ne elliştirinin anlamını, ne eleştiri kültürünü, ne de eleştirilmeyi seven bir milletiz. Eleştiri; bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yönleriyle ortaya koyup incelemektir. Doğru ve yanlış yönlerini ortaya koyabilmek ise konu üzerinde söz söyleme düzeyine sahip, donanımlı olmayı gerektirir. Yani, eleştiriye başlamadan önce eleştiri gücünüze yönelik özeleştiri yapmalısınız. Eleştiri sözcüğünün eş anlamlısı 'tenkit' olduğuna göre; olayın, durumun ve kişinin iyi ve kötü yönlerini birlikte drğerlendirmek gerekir. Eleştiriyi sadece yergi olmak sanan bir milletiz galiba. Oysa; 'YERGİ VE ÖVGÜ BAŞARIYA ULAŞMADA, ORTAK AKIL DOĞRULARINI ORTAYA KOYMADA İKİZ KARDEŞ GİBİDİR.' Der düşünür. İçinde yaşadığımız ve bir parçası olduğumuz toplum hayatımızda, farklı siyasi görüşlere sahip olan kişiler olarak; eleştiri yaparken, durumun yanlışını dile getirirken, doğrusunu da açıklamamız gerekir.. Aksi halde; Rahmetli Uğur Mumcu'nun söylemiyle: 'BİLGİ SAHİBİ OLMADAN, FİKİR SAHİBİ OLUNMAZ' Anlamını bulan, herkesin herşeyden anladığı bir toplum olur, Kahvehanede hükümet kurar, kahvehanede hükümet yıkarız. Eleştirilmeyi severim, ama eleştiri yapma kurallarını, üslup ve nezaketini de bilen biri olarak eleştiri yapmayı da severim, kırmadan dökmeden. Siyasette, yanlış yapanı eleştirmek kadar doğal bir şey olamaz. Ancak, eleştirmeyi seven ve eleştiriye tahammül edemeyenler olarak; 'YANLIŞ YAPANLARI ELEŞTİRECEĞİMİZ YERDE, YANLIŞ YAPANLARI ELEŞTİRENLERİ ELEŞTİRME' Kolaycılığını ve kuralcılığını doğru olarak kabul ediyor ve sırt dönüyoruz!
Bu Haber Hakkında Ne Söylemek İstersiniz?
UYARI: T.C. kanunlarına uymayan, konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren, inançlara saldıran, şiddete teşvik eden ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.