Ereğli siyasetinin renkli siması

Nurullah Yılmaz... Yaklaşık üç aydır nefes almadan çalıştı, bu şehr-i Ereğlide selamlamadığı, halini-hatırını sormadığı, projelerini anlatmadığı insan kalmadı. Bu şehrin insanlarına gökteki yıldızları vaat etmedi ama, gerek fiziki, gerek sosyal projeleri ile nasıl bir meclis üyesi olacağını herkesin anlamasını sağladı. 7den 70e Ereğli insanını düşündü... Çocukları düşündü, gençleri düşündü, yaşlıları düşündü... Meclis üye adayları içinde hiçbiri emeklilerden söz etmezken, hayatın yükünü taşımış insanlarımızın başımızın tacı olacağını söyledi. Ereğlide yaşayan binlerce Emeklilerin gönlünü kazandı... Kimi zaman belediye otobüslerinde horlanan, azarlanan 65 yaş üstü emeklilerden hiçbir şekilde ulaşım ücreti talep edilmemesi için seçilirse ilk işinin belediye meclisi toplantısında gündeme taşıyacağını söyledi. Diğer adayların aklının köşesinden bile geçmeyen emekli konakları yapılması için çalışacağının sözünü verdi. Dar ve sabit gelirli insanlarımıza yeni yaşam alanları yapılması için mücadele edeceğinin sözünü verdi. Nurullah Yılmaz, belki de mesleki bir anlayışla doğrudan insana yönelik projelerle ortaya çıktı, İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın anlayışını projelerine yansıttı. Çarşı-pazarda, mahallede-kahvede, parklarda-bahçelerde, sanayide işyerlerinde Bağımsız meclis üyesi adayı Nurullah Yılmazın projeleri bunca kabul görüyorsa, bu görüntü sandıklara fena halde yansıyacak demektir. Nurullah Yılmaz... Toplumu ayrıştırmayan, her insana saygı duyan, polemikten, tartışmalardan uzak hummalı bir seçim çalışması ile toplumun huzuruna çıkan genç ve iddialı bir aday... Seçim sürecinde kimseye gözünün üstünde kaşın var demiyor, öyle gökteki yıldızları da vaat etmiyor ama, bu şehre ve bu şehrin insanlarına gelecek vaat ediyor. Görmek istemeyenler olsa da, duymak istemeyenler olsa da Ereğli de Nurullah Yılmaz sesleri yükseliyor. Caddedeki, sokaktaki, mahallelerdeki bu sesleri duyanlar, objektif tahminlerle Nurullah Yılmaz on bin oy alır diye söylüyor. Bu sesler öylesine yükseliyor ki... Oranları bir yana bırakalım... Sandıkları patlatmazsa iyidir. (Bahri Can)