PEDAGOG BAHAR CAN: HERKESE AYNI YÖNTEM UYGULANMAZ

Çocuk, Ergen ve Aile Terapisti Pedagog Bahar Can, Hangi yaklaşımın seçileceği danışanın durumu, ihtiyacı, danışanın hangi şikâyetle psikoterapiste başvurduğu, şikâyetine hangi yaklaşımın daha iyi geleceği bizim çok uzun süren eğitim süreçlerimizin ardından vardığımız bir karardır. dedi.

Ereğlide faaliyet gösteren Bahar Terapi Merkezinin kurucusu Pedagog Bahar Can, psikoterapinin, bireylerin duygusal ve davranışsal sorunlarının çözümünü, ruh sağlıklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan tekniklerin genel adı olduğunu belirtti.

Psikoterapi, bir tekniktir. diyen Can, Psikoterapi sırasında, ruhsal durumunuz, düşünceleriniz, duygusal yapınız ve kişilik yapınızla ilgili bilgilendirilirsiniz. Psikoterapi size hayatınızın kontrolünü elinize almayı ve karşınıza çıkabilecek zorluklarla gerektiği gibi mücadele etmeyi öğrenmenizde yardımcı olur. dedi.

Terapist ve hasta arasında kurulan ilişkinin hastanın iyileşmesine yardımcı olduğundan söz eden Can, Kapalı kapının arkasında ne oluyor? O tedavi odasına neler yaşanıyor ve yaşanan şeyin arkasına biz nasıl değişime uğruyoruz? Nasıl bir değişime ulaşmayı bekliyoruz? diyerek danışan ve terapist arasındaki ilişkiye dikkati çekti.

Danışan için uygun olan psikoterapi türü danışanın kişisel durumuna bağlı olarak seçilir

Birçok psikoterapi türünün mevcut olduğunu belirten Pedagog Can, psikoterapi yöntemlerinin her birinin kendine özgü bir yaklaşıma sahip olduğunu ifade etti. Can, Danışan için uygun olan psikoterapi türü danışanın kişisel durumuna bağlı olarak seçilir. dedi.

Can, terapistlerin danışanın sorununa göre psikoterapi yaklaşımlarından hangisi hasta için daha doğru ise o yöntemi kullanarak ilerlediğini belirterek, şöyle devam etti:

Bu yaklaşımlar hayatında uygulayabileceği ölçüde bir şeye tekabül ediyorsa anlamlıdır. Danışanın yaşadığı güçlüklerle bir adım daha önden görürsünüz. İşe yaramayacak bir tavsiyede bulunmak ancak bir sohbet sırasında yapılabilir. O söylenen bir şeyin gerçek hayatta bir karşılığı olduğunu terapist bilir. Biz daha destekleyici bir terapi yapıyorsak o zaman daha fazla öneride bulunuruz. Danışanın kapasitesini bilerek öğüt veririz. Psikanalize yakın bir uçta öğüt vermeyiz. Yöntemimize göre müdahale araçlarını nasıl kullanacağımız değişir. Gerçekçi olmayan bir öğüt hiçbir işe yaramaz, çok anlam ifade edemez. Kurduğunuz ilişik içerisinde terapist-danışan arasında ilerleyen süreçlerde öğüt almaya ihtiyacı olduğunda kullanabilirsiniz.

Psikoterapinin bir bilimsel yöntem olduğunun altını çizen Can, terapi sürecinin danışanın sorunlarına ilişkin bir şekilde evrildiğini ifade ederek, Danışan ya da yardıma ihtiyacı olan kişinin psikolojik yani ruhsal durumuyla ilişkili. Dolayısıyla iki yönlü karşılıklı bir anlaşmanın sonucunda varılan bir terapi yönteminin seçilmesiyle ilerleyen bir süreç. dedi.

İlk aşama o insanın iç dünyasında, güncel hayatında ve yakın ilişkilerinde nelerin yaşandığını anlamamız gerekiyor

Terapistlerin profesyonel bir şekilde çalıştıklarına vurgu yapan Can, şöyle konuştu:

Her terapi eğitimi alan ya da belirli bir standardı karşılayan terapistin belirli yöntemlerle öncesinde atacağı adımlar bilinir bir şekilde ilerler. Ama sonuçta odaya girildiğinde hangi sırayla girileceği ve neyin yapılacağına dair bir fikre sahibizdir. Bu aynı zamanda eğitim almış kişilerin aynı dili konuşması içinde geçerli. Son derece kontrol altında, kendi içerisinde bireysel farklılıklar olsa da belirli bir süreçten bahsediyoruz. İlk aşama orada neyin olup bittiğini, o insanın iç dünyasında, güncel hayatında ve yakın ilişkilerinde nelerin yaşandığını anlamamız gerekiyor.

Can, terapinin ilk aşamasında danışanın genel anlamda şikâyetlerini anlamaya çalıştıklarını belirtti.

Destekleyici terapi uygulamasına ilişkin bilgi veren Pedagog Can, Destekleyici terapi; bir ihtiyaç karşısında o kişinin hangi alanlarda güçlendirilmesi gerektiğini bir profesyonel tarafından tespit edilip sağlanması. Bu anlamda destekleyici ve hepimizin aşina olduğu ‘çocukluğuna inelim tanımlarının geldiği dinamik terapi yöntemi. dedi.

Psikodinamik Yönelimli Psikoterapi uygulamasına ağırlık verdiğinden söz eden Can, Psikodinamik kavram; ruhsal hayatımızın yani farkında olduğumuz ve bilinç dışı (fakında olmadığımız) unsurlar arasındaki bir etkileşimi ve davranışımızı açıklamaya yönelik bir kavram. dedi.

Karşıdaki kişiye göre farklı bir psikoterepi yaklaşım türü seçiyoruz

Formülasyonun farklı türleri olduğunu belirten Can, Yapısal yaklaşım da karşımızdaki kişinin görünce daha stabil kişilik özelliklerini anlamaya çalışıyoruz. Gerçeği değerlendirme yetisi. Örneğin şizofreni hastalarını çok daha destekleyici bir yaklaşımla süreç uygulanabilir. Karşıdaki kişiye göre farklı bir psikoterepi yaklaşım türü seçiyoruz.

Genetik yaklaşımın, daha kökenlerle ilgili bir süreç olduğunu belirten Can şunları kaydetti:

İnsanın yavrusu doğuyor, doğacağı beklenen bir çevre içerisine doğuyor ve o çevre içerisinde kendi getirdiği mayasındaki özellikle beraber büyüyor. Genetik yaklaşımda doğduğu andan itibaren erişkinlik dönemine kadar yaşadığı şeyler ayrıntılı olarak ele alınır. Annesiyle kurduğu ilişki, doğdu ailenin inanış yapısı, hatta bazen hastalarımıza anneannen nerelerden geldi? Gibi birçok soru sorarız.

Can, bilişsel yaklaşımla ilgili olarak ise şunları söyledi:

Bilişsel Davranışçı yaklaşımda karşımızdaki kişinin davranışlarının altında motivasyonu yani düşünce süreçlerini anlamaya çalışırız. Aktif bir tutum var. Ödevler verilir. Biraz daha odanın dışarısında çalışmayı gerektiren bir terapi yaklaşımdır.

Can, psikoterapide yönetmelerini kullanma şeklinin danışanın durumuna göre değiştiğine vurgu yaparak, Hangi yaklaşımın seçileceği danışanın durumu, ihtiyacı, hastanın hangi şikayetle psikoterapiste başvurduğu, şikayetine hangi yaklaşımın daha iyi geleceği bizim çok uzun süren eğitim süreçlerimizin ardında vardığımız bir karardır. Tabii ki bunu terapistin yönelimi de belirler. diyerek sözlerini tamamladı.