Merhaba sevgili okuyucularım sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum. En başta şunu belirteyim bu yazı herhangi bir panik havası ve infial oluşturmak amacıyla yazılmamıştır. Amaç sadece bilgilendirme ve bilinçlendirmedir.
Şimdi gelelim esas meseleye. Yıllardır işlenen bir konudur üçüncü dünya savaşı. Gerek filmlerde gerek romanlarda ve daha birçok mecrada. Peki, gerçekten böyle bir şey olacak mı? Şu yaşadığımız dönemde bunu görecek miyiz? Birçok okurumuz hemen şunu diyecek bir görmediğimiz o vardı o da olsun bari.
Aslında böyle bir savaşın olacağı birçok tarihi kaynakta geçmekte. Peygamber Efendimizin (SAV) hadislerinde Melhamei Kübra yani Büyük Savaş olarak zikredilen savaş Üçüncü Dünya savaşıdır. Ayrıca diğer kaynaklarda bahsi geçen Armageddon da yine Üçüncü dünya savaşını işaret eder.
Bu savaşın ise büyük bölümünün Türkiye topraklarında geçeceği yine birçok kaynakta belirtilmektedir. Savaşın ağırlıklı Amik Ovası diye adlandırılan bölgede olacağı hadislerde ve diğer kaynaklarda yer alır.
Evet, bu çerçevede bakıldığında ve günümüz şartları değerlendirildiğinde böyle bir savaşın gerçekleşme olasılığının yüksek olduğu görülmektedir. Yaşanan gelişmeler bu savaşa kapı açmış durumdadır. Tarihini kestirmek çok kolay olmasa da çokta uzak bir tarih olduğu söylenemez. İşin askeri ve diğer boyutlarını değerlendirmekte çok doğru olmaz. Fakat hadislerden ve diğer kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla bu savaşın galibi Türkiye olacaktır. Yine bu savaştan sonra Mehdi zuhur edecek ki Türkiyeden zuhur edeceği ve Türk olacağı kaynaklarda belirtilmektedir. Zuhuruyla birlikte başta Türkiye olmak üzere tüm dünya her anlamda refah, huzur ve mutluluğa kavuşacaktır.
Tüm bu durumların sebebi ise Deccal ve İngiliz derin devletidir. Deccal, İslam literatüründe geçen yalancı ve aldatan anlamına gelen bir şahıstır. Bu şahıs dünyadaki tüm fitne ve sıkıntıların kaynağı olan İngiliz derin devletinin başındaki kişidir. Deccal ve İngiliz derin devleti tüm dünyada insanların üzerinde hâkimiyet kurmuş durumda fakat bu hâkimiyet dünya nüfusunun artması ve kaynakların kısıtlanmasıyla (ki bu kısıtlama yine İngiliz derin devletinin yaptığı bir kısıtlamadır) hâkimiyet olarak sıkıntı yaşamaktadır.
Bugün kamuoyuna empoze edilmeye çalışılan kıtlık uyarısı, yapay et vb. projeler tamamen insan nüfusunu azaltma ile alakalı projelerdir. Ve bunun en büyük ayağını da üçüncü dünya savaşı oluşturacaktır.
Merkezi Londrada bulunan Tavistock Enstitü ve Chatham House kuruluşları İngiliz derin devletinin beynini ve kalbini oluşturur. Bu iki kuruluş İngiliz derin devleti lehine olmak üzere dünyada ki tüm fitnelerin ve sıkıntıların planını ve projesini yapan kuruluşlardır. Bu kuruluşlarda psikolojik, ekonomik, sosyolojik, biyolojik vb. birçok çalışma ve deneyler yapılarak sonuçlar insanların aleyhine kullanılmaktadır.
Birinci ve ikinci dünya savaşlarını başlatan da bu kuruluşların yaptığı çalışmalar olmuştur. Ve yine bir dünya savaşı planlamaktadırlar. İki dünya savaşından da karlı çıkan sadece İngiliz derin devleti ve ona bağlı olan birkaç aile (Rockefeller, Rothschild, Maxwell( Bill Gatesin soyunun dayandığı aile),İngiliz Kraliyet Ailesi gibi) olmuştur. Amaç çıkarılacak dünya savaşı ile yine her anlamda kazanç elde etmektir.
Aslında en büyük hedef Türkiye ve Türk Milletidir. Birçok dini ve tarihi metinde Türkiyenin ve Türk Milletinin kendilerini durduracak güç olduğunun onlarda farkındadır. İki dünya savaş ile başaramadıklarını üçüncü dünya savaşı ile başaracaklarını düşünmektedirler. İşte bu nedenle de aslında yapılan her planın hedefinde Şanlı Türk Devleti ve Necip Türk Milleti vardır.
Fakat ne yaparlarsa yapsınlar bu savaş onların sonu olacaktır. Türk Devleti ve Türk Milleti daha da güçlenerek bu savaştan çıkacaktır. Mehdi de Türk Milletinin içinden çıkarak Türk İslam Birliğinin kurulmasına vesile olacak ve böylece tüm dünyadaki zulüm düzeni yıkılacaktır. Mehdinin vesilesi ile tüm dünyada sevgi, merhamet, huzur, mutluluk ve kalite hâkim olacaktır.
Çağ açıp çağ kapatan Şanlı Türk Devleti ve Necip Türk Milleti ahir zamanda da Mehdi vesilesi ile Altın Çağın başlamasına öncülük edecektir. Ve tüm dünya; ekonomik, psikolojik, sosyolojik, bilimsel, sanat, estetik ve kalite anlamında Altın Çağını yaşayacaktır. Bu Allahın vaadidir. Allah, Nur Suresi 55. Ayetinde bunu açıkça belirtmiştir.
Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara vaat etmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar.
(Nur Suresi 55)
Bu ayet çerçevesinde İslamın dünyaya hâkim olacağı açık ve nettir. Bize düşen ise bu süreçte Kuranı kendi dilimizde de okuyarak Kuranın özüne hâkim olmak, bilim, sanat ve kalite anlamında kendimizi geliştirerek Deccal ve İngiliz derin devleti ile ilmen mücadele etmektir.
Gökmen UÇAK
Psikolojik Danışman-Yazar
Işık
24 Haziran 2022 CumaGünümüzdeki gelişen olaylara açıklık kazandıran, gayet başarılı bir anlatım olmuş.