Nikâh şekeri malzemeleri, hediyelik eşya ve çiçek sektöründe birçok ürünün ithal edildiğini belirten Devrim Erdoğan, yerli üretimin önemine vurgu yaparak Üretim yapan herkes kazanır. Hazıra alıştık, şu an üretim yok. Üretim olmadığı sürece kaybetmeye mahkûmuz dedi.
Başkentin tarihi Suluhan Çarşısında nikâh şekeri, organizasyon malzemeleri, hediyelik eşya, ithal çiçek ve sepet gibi birçok ürünün satışını yapan Ender Bijuterinin işletmecisi Devrim Erdoğan, sektörde birçok ürünün ithal edildiğini söyleyerek yerli üretimin önemine dikkat çekti.
Pandemi sürecini çok zor geçirdiklerini belirten Erdoğan, esnafa verilen desteklerden yararlanamadıklarını söyleyerek Hiçbir yardım alamadık. Pandemi sürecinde esnafa verilen kira ve nakit desteği yardımını alamadık. Suluhan Çarşısı devlete ait olmasına rağmen kirayı yatıramadığımız her ay için faiz ödedik. Pandemi sürecinde bize yapılan tek kolaylık kira artışının yapılmaması oldu. ifadelerini kullandı.
Erdoğan, pandemiden dolayı geçen yıl işlerinin yüzde 100e yakın düştüğünü söyleyerek, Geçen yıl açılmanın olduğu bir ay biraz iş yapabildik sonra işler tekrar düştü. Nikâh olmayınca bizim işlerimiz düşüyor. Salonlar kapalı, çekimler olmayınca çiçek satamıyoruz. Hamileler pandemi sürecinde çok fazla dışarı çıkamadığı için gelip, hediyelik ürün alamıyorlar. diye konuştu.
Ürünü görerek alın
Pandemi sürecinde insanların internet alışverişine yöneldiğini ifade eden Erdoğan, internet alışverişinin bazı riskleri olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, İnternetten alışveriş yaptığınız zaman nasıl bir ürünle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Müşterilerimiz bakarak alsınlar. Bizim insanımız bir ürünü deneyerek almayı seviyor. Benden ürün talep ettiklerinde Ankara içine ürün göndermiyorum, ‘gelip kendiniz bakın diyorum. İnternette güven sıkıntısı var, ne geleceği belli değil. Bir cam ürünü aldığınızda sağlam geleceğinin garantisi yok. Kırıldığı zaman verdiğiniz para boşa gidebilir. Vatandaşımız çarşıya geldiğinde çeşit daha çok. Çünkü çarşıda tek bir kişiye bağımlı kalmıyorsunuz. Her esnafta farklı çeşitler ve birçok alternatif var. Görerek almak her zaman için daha iyidir. ifadelerini kullandı.
Tekrar kapanma endişesi var
Erdoğan, normalleşme süreciyle birlikte işlerinde hareketlenme olduğunu söyleyerek Bayrama kadar çok güzel iş yaptık. Biz organizasyon şirketlerine de iş yaptığımız için güzel bir iş hacmimiz oldu. Bayrama bir hafta kala işler kesildi. Herkes tatile, memleketine gitti. Şu an için bir hareketlilik var ama bundan sonraki süreç için korkuyoruz. ‘Tekrar kapanma olur mu diye tedirginiz. Şu an ürün almaya korkuyoruz. Müşteriler talepte bulunuyor ama alacağının garantisi yok. Biz de bu süreçte daha az ürün alıyoruz. Bundan sonra kapanma olursa, geri dönüşü olmayacak. Devletin de imkânları giderek azalıyor. Çünkü üretim olmayınca çark dönmeyecek. şeklinde konuştu.
Tüketim ülkesi olduk
Şu an tüketim ülkesi olduk diyen Erdoğan, sektörde hemen hemen birçok ürünün ithal edildiğini belirterek yerli üretimin önemine vurgu yaptı. Dışa bağımlılığın birçok sektör için geçerli olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
Üretim yapan herkes kazanır. Şu an üretmiyoruz, hazıra alıştık. Üretim olmadığı sürece kaybetmeye mahkûmuz. Ürünlerimizin hepsi ithal. Dükkânda sadece iki kalem yerli ürün var onun dışında hiçbir ürün yerli değil. Hepsi yurt dışından geliyor. Bu sadece bizim sektör için geçerli değil. Birçok sektör için durum aynı. Ülkemizde işçilik, ham madde, elektrik, doğalgaz pahalı çünkü dışa bağımlıyız.
Erdoğan, ürünlerin ithal olmasından dolayı döviz artışından olumsuz etkilendiklerini vurgulayarak Döviz arttığı zaman kur farkından dolayı ürünlerin fiyatına direkt yansıyor. Örneğin 1 dolara çiçek alıyoruz. Geçen sene de çiçeğin fiyatı 1 dolardı şu anda da 1 dolar ama bir sene öncesinde dolar 6 TL idi şu an 8,5 TL oldu. Kur farkı yükseldiği sürece bizim işimiz de zorlaşıyor. ifadelerini kullandı.
Vatandaşın alım gücü düştü
Vatandaşın alım gücünün de düştüğünü ifade eden Devrim Erdoğan, pandemiden önce en az 100ün üzerinde nikah şekeri satışı yaparken pandemi sürecinde bu sayının büyük oranda düştüğünü söyledi. Erdoğan, işçilikten ve emekten fedakarlık ettiklerini anlatarak İhtiyaçlar artıyor, masraflar çoğalıyor ama biz hep aynı fiyatta kalıyoruz. Çünkü insanların alım gücü belli. Vatandaşta para olmazsa biz iş yapamayız. diye konuştu.
Yaklaşık 30 yıldır esnaflık yaptıklarını ve şimdiye kadar esnaf olarak bu kadar zorlandıkları bir süreç yaşamadıklarını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
1995 ve 2001 krizini atlattık ama şimdi durum öyle değil. Şu an ya çok paranız varsa ya da çok eski esnafsanız ayakta durabilirsiniz. Küçük ölçekli esnaflık bitti. Bağ-Kur primi 1000 TL. Yapılandırmanın bir anlamı yok yine bu borcu ödeyeceğiz. Bana kredi vermek önemli değil ben burayı ürünlerle doldursam bile iş olmayınca anlamı yok. Çok eski bir esnaf olduğumuz için İstanbuldaki bütün firmalardan istediğim ürünü alabilirim. Ama benim bu ürünleri almam önemli değil. İnsanlarda para olmazsa ben bu ürünleri kime satacağım. Veya ürünlerin ödemesi geldiği zaman nasıl ödeyeceğim. Biz geçen seneyi kredi kartlarıyla atlattık ama şu an bütün kartlar borç içinde. Esnafın durumu sıkıntıda gidebildiğimiz yere kadar dayanacağız.
Bu Haber Hakkında Ne Söylemek İstersiniz?
UYARI: T.C. kanunlarına uymayan, konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren, inançlara saldıran, şiddete teşvik eden ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.