CHP Ereğli İlçe Başkanı Veysel Gönülal gazetemize yaptığı açıklama ile Ereğli ve ülke gündemini değerlendirdi. Gönülal yaptığı değerlendirmelerde gerçekleştirilen Mersin mitingi, TÜİK rakamları ve yoksulluğu gündemine aldı. Gönülal açıklamasında, Aslında ülke bu haldeyken Ereğlide hiç farklı değil. Yoksulluk ve liyaketsizlik almış başını gidiyor.dedi.
Bu saray düzenine artık dur deme zamanı geldi
İlçe Başkanı Veysel Gönülal açıklamalarında şu ifadelere yer verdi, Açıklamama Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlunun gerçekleştirdiği Milletin Sesi Mersin mitingi ile başlamak istiyorum. Genel başkanımızın konuşması öncesi söz alarak konuşan limonu dalında kalan ve ürettiği ürünü para etmeyen, gübre, zirai ilaç, mazot fiyatların çok artması karşında çaresiz kaldıklarını söyleyen çiftçilerimizi, üniversite mezunu işsiz bir genç kızımızla, atanamayan öğretmen kardeşimizi ve çocuğuna bez mama alamadığını ifade eden bir esnaf yurttaşımızı yani milletin sesini içimiz burkularak dinledik. Zenginin daha zengin yoksulun daha yoksul olduğu bu saray düzenine artık milletin dur deme zamanı artık gelmiştir. Derin yoksulluk bunlarla da bitmiyor.
Sarayın talimatıyla devlet kurumuna girmeyi bile yasakladılar
Milyonlarca asgari ücretli, memur, çiftçi, köylü, emekli, emeklilikte yaşa takılanlar, taşeron işçiler, atanamayan öğretmenler, üniversite öğrencileri, sağlık çalışanları yani toplumun bütün çalışan üreten kesimleri her geçen gün derinleşen yoksulluk denizi içinde yaşam mücadelesi veriyor. Alanlarda geçinemiyoruz diye feryat ederek seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
20 yıl önce 3 Y ile yani YOKSULLUKLA, YOLSUZLUKLA ve YASAKLARLA mücadele edeceğiz diye iktidara gelen AKPnin ve onun oluşturduğu saray hükümetinin ülkemizi getirdiği son durum bu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez milletvekilleri bir devlet kurumuna TÜİKe giderken kurumun demir kapıları kapandı. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı ve milletvekillerinin önlerine duvar ördüler. Bırakın yasakları kaldırmayı sarayın talimatıyla devlet kurumuna girmeyi bile yasakladılar. Televizyonları başında izleyenler bütün Türkiye ve bütün dünya vesayetin ne olduğunu gördü. Saray vesayetini gördü.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) temel görevi, ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda, veri ve bilgilerin, derlenmesini, gerekli istatistiklerin üretilmesini, yayımlanmasını ve dağıtımını yapmaktır. TÜİK bireylerden, hanelerden, işyerlerinden araştırmalar ve sayımlar yoluyla veri toplar.
Memur maaşları, emekli maaşları, asgari ücret, yani milyonlarca kişinin aylık ücretleri TÜİK rakamları üzerinden tespit edilen enflasyon oranlarına göre belirlenir. TÜİK rakamlarına göre Kasım ayı yıllık enflasyon % 21,31 olarak belirlenmiştir.
Oysa gerçek enflasyon ekonomistlere göre %58 olarak ifade edilmektedir. Enflasyonu düşük rakamlar üzerinden belirlemeye çalışıyorlar; zira buna göre 2022 yılındaki memur maaşları, emekli maaşları, asgari ücret, yani milyonlarca kişinin aylık ücretleri belirlenecek.
Türk lirası dolar karşısında bugünden değer kaybetmiş durumda ama TÜİK e göre enflasyon % 21 cebimizdeki paraya mı inanalım? TÜİK in açıklamasına mı?
Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor
Üzülerek ifade etmek istiyorum ki Türkiye Yönetilmiyor, Türkiye Savruluyor. TMO tarafından 2021 yılında çiftçimizden 2.200 TL ye alınan buğday 4.900TL ye yurt dışından ithal ediliyor. Aynı şekilde çiftçimizden 1.750 TL ye alınan arpa 4.200 TL ye yurt dışından ithal ediliyor. Para kazanamayan ürününü zararına TMO ya veren çiftçimize yazık değil mi ?
Ülkemizde yoksulluk gittikçe artarken bir avuç yandaş müteahhit gününü gün ediyor. 3-5 yerden maaş alan saray bürokratları halinden memnun. Türkiyenin Cumhuriyet tarihi boyunca elde ettiği bütün kazanımlar bizlerin Merkez Bankasındaki birikimler bir avuç tefeciye, Londradaki tefecilere peşkeş çekiliyor. Saray hükümeti ise bir dönem FETÖnün darbe finansörü dedikleri Birleşik Arap Emirlikleri emirini sırf bu iktidarın yandaşlarının işlemiş oldukları suçlar la ilgili iddialarda bulunan bir suç örgütü liderinin sesini kesmek için turkuaz rengi halılar üzerinde devlet töreni ile karşılıyor. Hem de ne zaman yapılacağı belli olmayan 10 milyar dolarlık yatırım için. İşte bu yüzden soruyoruz 128 milyar dolar nerede diye. Madem yüksek döviz kuru ihracatı artırıp ekonomiyi zıplatacaktı, neden doları 6 TL civarında tutmak için 128 milyar doları el altından sattınız? Size inanıp 100 dolar bozduranı bedava tıraş eden berberin ne günahı vardı? Dişinden tırnağından biriktirdiği 100 doları bozduran emekli yurttaşın ne günahı vardı ?
Tüm ülkeye baharı getireceğiz
Bütün bu yaşananlara rağmen Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun Mersin mitinginde söylediği gibi bizim kitabımızda umutsuzluk yok. Dostlarımızla birlikte Milletimizle el ele Türkiyeyi içinde bulunduğu bu durumdan çekip çıkaracağız. Bunu hep birlikte önümüzdeki ilk seçimde başaracağız. 2019 İstanbul seçimlerinde güzel ülkemize baharı getireceğimizi ifade ettik ve baharı getirdik. İlk seçimde de bu saray düzenine son vererek tüm ülkeye baharı getireceğiz.
Toplumun hiçbir kesimini ötekileştirmeden toplumu, kutuplaştırmadan, başka siyasi partilere oy veren yurttaşlarımızı ötekileştirmeden yürüttüğümüz siyaset anlayışını aynı şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Hiç kimsenin dini inançlar ve etnik kimlikler üzerinden toplumu kutuplaştırmasına fırsat vermeyeceğiz ve göz yummayacağız.
Bu Haber Hakkında Ne Söylemek İstersiniz?
UYARI: T.C. kanunlarına uymayan, konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren, inançlara saldıran, şiddete teşvik eden ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.