YUSUF KILINÇ PİYASADAN MEMNUN DEĞİL

Ereğlili Eğitimcilerimizden Yusuf Kılınç, KÖPÜK başlığı altında bir yazı kaleme aldı.

KÖPÜK...

İline yurduna kurban olurum, diye başlayan bir türkü var.

Dağına taşına, ovasına bayırına, kurduna kuşuna güzel insanına bayılırım yurdumun. Yaşamak isterim gönül huzuru ile vatanımda.

Gelirim olsun, huzurum olsun, karnım doysun çocuklarım yurdum yuvam huzurlu olsun isterim...

Tencerem kaynasın, işim olsun, aşım soframa gelsin dilerim.. Soframa el uzanmasın, aşım çalınmasın, cebimdekine göz dikilmesin, soymasınlar, ederinden fazla, değerinden fazla satmasınlar isterim...

Artışlar artan ücretler hayat standartdardımı, yaşam seviyemi yükseltsin isterim.. İşi olmayana iş, aşı olmayana aş, eşi olmayana eş olsun dilerim..

Gel gör ki beklenen olmuyor.. Yönetenlerin çabaları belli ki istikrar sağlansın, huzur gelsin, mutlu olunsun diyedir.

Serbest piyasa ekonomisi dedikleri sistemin, bir tarafına sığınanlar vur abalıya, alan alsın yanan yansın, yerse yer yemezse kendi bilir havasındalar...

Fiyatlar köpürdükce köpürüyor... İmalat maliyetleri yükseliyor olabilir.. Ama kar marjları hiç düşmüyor.. Satılan malın yerine konulamayacağı mantığı ile, önceden elinde olan ve düşük maliyetle elde ettiği malı ucuza satmıyor...

Bu durum böyle devam ederse ve ADINA SERBEST PİYASA DERSEK, bu fiyat artışlarının önüne nasıl geçilecektir...

Sofraların vazgeçilmezi peynir, zeytin, yağ, bal ya da makarna reçeldeki fiyat artışları son hızla devam ediyor... Emekli öğretmenimizden bir petek bal aldım.. Üç ay sonra yeniden istedim.. Fiyatı değiştimi dedim.. Hayır elimdekileri bitirene kadar aynı fiyattan satacağım.. Bu bir asalet anlayışı değil mi..

Üç ay içerisinde üç kez değişen peynir fiyatları, zeytin fiyatları mevsiminde bir defa üretilen ürünlerin maliyeti nasıl oluyorda durmadan değişiyor...

Ev fiyatlarına, kira artışlarına ne dersiniz... Adam yeminle iş görüyor, ticaret yapıyor ve kendini İfşa ediyor... Bir artı bir daire geçen sene şu kadardı bu sene üç katından satılıyor diye. İnanması güç ama üç milyon liraya, sıfırlar atılmadan önceki söylemle üç trilyon liraya evler yok satıyor... Bana göre çılgınlık bu...

Reklama bak, dur hele yılbaşından sonra kredi faizleri düşecek, herkes ev almaya hücum edecek, ev fiyatları katlayacak diyerek KÖPÜK ÜSTÜNE KÖPÜK SIKIYORLAR...

Mübarek eskiden Karapınar garajında bol Köpüklü ayran vardı, insanı serinleten... Bu Köpüklü fiyatlar ateşliyor bağrını insanın.

Bu KÖPÜKLÜ BOL KÖPÜKLÜ piyasa fiatlarının önüne nasıl geçilecek... Denilebilir ki maliyet girdileri artmaya devam ediyor.. Öyleyse piyasada ateş yanmaya devam eder..

Tencereler tıngırdar... Ücret artışları cüzdanları üç beş gün kabartır, sonrası fos...

Aman dikkat, piyasa kontrollü tutulmalı, gerekirse maliyet girdileri desteklenmeli...

Ya da başka çareler aramalı...